Hatay için mutlaka birşeşler yapmanın ve turizme kazandırmanın şart olduğunu belirten İş İnsanı Ömer Niziplioğlu, Hatay’a 12 ay turist akışı sağlayarak milli gelirin artırılarak işsizliğin kökünden halledilebileceğini belirtiyor.

Hatay turizmini harekete geçirerek ekonominin canlandırılması ve istihdamın geliştirilmesine yönelik önemli projeleriyle tanınan Hatay sevdalısı İstanbul’daki İskenderunlu iş insanı Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu Başkanı (ULİKAD) Nizipli Holding Başkanı Ömer Niziplioğlu, projelerini hayata geçirmek için harekete geçiyor.
İstanbul’daki sahibi bulunduğu Uranüs Otel’de düzenlediği bir toplantıda Hatay turizmi ve ekonomisini canlandırma konusunu gündeme getirerek projeleri hakkında bilgilendirmede bulunarak, bu projelerin Hatay’da hayata geçirilmesi için Eylül ayı içinde Hatay’a giderek atanmış, seçilmiş ve ilgili kişilerle projelerini anlatarak düşünce, görüş ve önerileri de değerlendirerek destek arayışında bulunacak.
Hatay’ın çarpık kentleşmeyle ilerlediğini, turizm için çok önemli olan sahil hattının yazlıklarla doldurularak denizden yararlanma olanağının sınırlandırıldığını, turistik tesisler yerine yazlıkların sahil bandında sıralanarak turizm kaynağının olabildiğince israf edildiğine dikkat çeken Niziplioğlu, israfının durdurulması ve atıl durumdaki sahil bandı ile tüm zenginliklerinin turizme kazandırılması için Eylül ayında Hatay’a giderek bu konudaki düşünceleriyle projelerini; Atanmış, seçilmiş, börokratlar ile etkili ve yetkili herkese anlatacağını ve Hatay’ın eşsiz kaynaklarını turizme kazandırmak amaçlı destek arayışı için Hatay’a gidiyor.
Sahil bandı boyunca sıralanan yazlıkların turizme kazandırılması, limanların kurvaziyer gemilerinin yanaşmasına elverişli yapıya kavuşturulmasının yanısıra yapılacak marinalarla uluslararası zengin turistlerin bölgeye çekilerek yeme-içme destinasyonları yaratılarak Hatay’ın milli gelirinin iki katına çıkartılarak istihdamının artırılarak işsizliğin bitirilmesi yönünde bilgilendirme çalışmaları yaparak destek arayışında bulunacak.
İyi bir planlamayla, Arsuz Samandağ sahili değerlendirilerek Hatay’a 5 yıldızlı 100 otel kazandırılarak bölgenin istihdamdan bölgede yetişen ürünlerin değerlendirilmesi, esnafların kazançlarıyla kişi başı milli gelire kadar her alanda kazanılacağını belirten Niziplioğlu kişi başı 10 bin dolar gelire sahip olunabileceğine dikkat çekti.
HATAY İÇİN MUTLAKA BİRŞEYLER YAPMAK ŞART
Hatay’ın eşsiz potansiyelinin değerlendirilemediğine üzüldüğünü, kendini Hatay’a borçlu hissettiğini ve Hatay için birşeyler yapmak istediğini altını çizerek belirten Hataylı İş İnsanı, Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu, Hatay için mutlaka birşeyler yapılması gerektiğinin şart olduğunu, bunun yolunun ise birlik ve beraberlikten geçtiğine işaret etti.
Niziplioğlu, Hatay’ı düşünenin yok olduğunu, siyasetin duyarsızlığının da duyarlı hale getirmek için birlik ve beraberlik içinde baskı oluşturulması gerektiğini kaydederek bölge siyasetçilerine baskı oluşturularak Hatay’ın kullanılmayan potansiyelinin değerlendirilmesi ve harekete geçirilmesi için güç birliği gerektiğini belirtti.
Hatay’ın eşsiz uzun sahilleri, gastronomisi, tarihi, doğası ve inanç turizmi ile dünyada eşi benzeri olmayan bir kent olduğunu ancak bundan gerektiğince yararlanılamadğını bunun nedeninin ise Hatay’ın hiç bir politikasının bulunmamasından kaynaklandığına dikkat çekerek toplantıya katılan dernek yöneticilerinden Hatay ekonomisinin canlandırılması konusundaki çalışmalara destek istedi.
TURİZM BÖLGESİ İLAN EDİLİP TURİZME KAZANDIRILMALI
Ulusal İktisadi Düşünce Kuruluşu (ULİKAD) Başkanı Ömer Niziplioğlu, “Akdeniz turizmin havzasıyken biz sadece Antalya’dan ağırlıkla kazanım sağlıyoruz. Hatay, Adana ve Mersin kıyılarını da turizm bölgesi ilan edip, planlayıp turizme kazandırmalıyız” dedi.
Çalışmalarla Hatay’ın Dubai’ye dönüşebileceğine dikkat çeken Niziplioğlu, “Akdeniz’in en uzun, dünyanın en uzun 12. plajıına sahip olan Samandağ’a rağmen Türkiye sadece Antalya’dan kazanç sağlıyor. Eğer Hatay için yeni bir planlama yaparsak konaklama, yeme-içme, eğlence yerlerini sıfırdan tasarlarsak hatta bunun için uluslararası şehir plancılardan destek alırsak Cannes, Nice, Dubai gibi turistik bir bölgeye dönüştürebiliriz. En azından Antalya’nın yarısı kadar gelir elde edebiliriz” dedi.
12 AY TURİST AKIŞI SAĞLAYABİLİRİZ
Hatay’ın turist çekebilecek birçok özelliğinin bulunduğunu ifade eden Niziplioğlu, “600 aşkın UNESKO onaylı yemekleriyle güçlü gastronomisinin yanısıra öncelikle , tarihi, doğası, plajı harika. Sıcak bir denize sahip Ege’de sezon 2 ay iken Akdeniz’de 6 ay, Hatay’da ise bu 12 ay olabilir” dedi.
Tum bu eşsiz özelliklerinin yanısıra kültürel anlamda da Hatay’ın çok büyük bir zenginliğe sahip olduğunu ifade eden Niziplioğlu, “Farklı dinlerin ve kültürlerin bir arada yaşadığı şehirde; Dünyanın ilk kilisesi bulunuyor. Hristiyan ismi ilk kez bu ilde kullanılmış. Roma İmratorluğu’nun en büyük 3 ilinden biri. Hatay’da İslam, Hristiyanlık ve Musevi inançları iç içe yaşıyor. Cami, kilise ve havra yan yana bulunuyor. Bu özelliği ile yaşayan şehir sayısı çok azdır. Bu özelliğini göstermek için inanç turizmiyle 12 aylık bir turist akışı sağlayabiliriz. Meryem Ana’nın evini görmek için Kuşadası’na 2 buçuk milyon insanın geldiği göz önünde bulunduracak olursak Hatay’a ne kadar turist gelebileceğini tahmin etmek zor değil” dedi.
HATAY, TURİST GEMİ ROTALARINA EKLENMELİ
Niziplioğlu, 3 medeniyetin birleşip harmanlandığı zengin mutfağı nedeniyle gastronomi turları açısından da Hatay’ın potansiyelinin yüksek olduğunu aktardı. Hatay’ın gemi turlarının rotasına eklenmesi gerektiğini belirten Niziplioğlu, “Bunun için Samandağ veya Arsuz’a liman yapılması gerekiyor. Bu liman sayesinde Doğu Akdeniz gemi turuna Türkiye’yi de ekleyebiliriz. Sadece gemi turu sayesinde 1 milyon turist çekebiliriz” ifadelerini kullandı.
TURİZMİN CANLANMASIYLA HER SEKTÖR CANLANIR İŞSİZLİK BİTER GELİR PAYI ARTAR
Hatay’ın, turizm kenti olduğu takdirde ülkeye ve şehre birçok fayda sağlanacağını aktaran Niziplioğlu şunları söyledi: “İşsizlik biter. Hemen hemen her hanenin geliri artar. Çevre illere faydası olur. Şu an sadece yazlık konutlar yapıldığı sahili kaybediyoruz çok daha fazla gelire refaha ulaşabilme imkânı varken bu şekilde kalması hepimizin kaybıdır. Akdeniz’de sahili olan Mısır, Tunus, Fas gibi ülkelerin en büyük gelir kalemi turizmken en büyük sahiliyle Hatay’ın turistik olmayışına anlam veremiyorum.”
