TBB, Türkiye vatandaşlığı için asgari gayrimenkul bedelinin 400 bin dolara yükseltildiği yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu.
Türkiye Barolar Birliği, (TBB) AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla geçen ay Resmi Gazete’de yayımlanan yabancıların Türkiye vatandaşlığı alabilmeleri için gereken asgari gayrimenkul edinme bedelinin 400 bin dolara çıkarılması kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle yönetmelik değişikliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a başvurdu.
Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe konulan ve ‘Türk Vatandaşlığı Yönetmeliği’nin 20. maddesinde getirilen düzenlemelerin, belli bir miktardaki yabancı para ile taşınmaz alımı veya fon/bireysel emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar karşılığında Türkiye vatandaşlığı verilmesi sonucunu doğurduğu ifade edilen TBB açıklamasında,
“Kanunda, belli bir miktar yabancı para karşılığında fon/bireysel emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar yapmak yoluyla Türk vatandaşlığı kazanılmasına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan, dava konusu düzenlemede, devletle hukuki ve siyasi bağ ile bağlılığı ifade eden vatandaşlık kavramının yabancı bir para cinsinden bir değer ile karşılanması, vatandaşlık kavramını soyutlaştırmakta ve özünden uzaklaştırmaktadır” denildi.
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİNİN BAŞVURU DİLEKÇESİ ŞÖYLE;
DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA
DAVACI : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
Oğuzlar Mah. Av. Özdemir Özok Sok. No:8 06520 Balgat, Ankara
VEKİLİ : Aynı adres
DAVALI : T.C. Cumhurbaşkanlığı
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi 06560 Beştepe-Ankara
KONUSU : 13 Mayıs 2022 tarihli ve 31834 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12
Mayıs 2022 tarih ve 5554 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe konulan “Türk Vatandaşlığı
Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in
savunma alınmadan Mahkeme aksi kanaate ise savunma süresi kısaltılmak suretiyle yürütmesinin
durdurulması ve iptali talebinden ibarettir.
YAYIM TARİHİ : 13.05.2022
I-) USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ:
Türkiye Barolar Birliğinin Dava Açmaktaki Menfaat ve Ehliyeti
Bilindiği üzere, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, insan haklarına
dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her
alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuk güvenliğini sağlayan,
Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan,
Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 109. maddesine göre ise, Türkiye Barolar Birliği, bütün
baroların katılımıyla oluşan, kamu kurumu niteliğinde, tüzel kişiliğe sahip bir meslek kuruluşudur.
Türkiye Barolar Birliği, kurulduğu günden bu yana yasaların bir meslek kuruluşu olarak kendisine
yüklediği görevlerinin yanında, toplumun hukuki sorunlarıyla ilgili görüş ve önerileriyle de Türk
hukuk sisteminin gelişmesine katkı sağlamış olup, sağlamaya da devam edecektir. Ayrıca,
“hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak, bu kavramlara işlerlik
kazandırmak” Avukatlık Kanunu’nun 110/17. maddesiyle Türkiye Barolar Birliğine verilmiş bir
görevdir.
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 2 / 11
Dava konusu edilen düzenleme, 400.000 Amerikan doları karşılığında gayrimenkul alımı
veya 500.000 Amerikan doları tutarında katkı payının bireysel emeklilik fonlarına yatırılması
karşılığında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi sonucunu doğurmaktadır.
Davalı Cumhurbaşkanlığınca, hukukun üstünlüğü ilkesi gözetilmeden idari işlem tesis
edilmiştir. İptali talep edilen düzenlemeler ile toplumun genelinin menfaati ihlal edilmekte olup,
hukukun üstünlüğünü savunmak ve korumakla görevli olan Türkiye Barolar Birliğinin dava
açmakta menfaati ve ehliyeti bulunmaktadır.
II-) ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ:
1-) Dava konusu Yönetmeliğin gerek Anayasaya aykırılığı, gerekse kanuni dayanaktan
yoksun olması nedeniyle iptali gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 66. maddesinin 1.fıkrasına göre, “Türk Devletine
vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür”; 3.fıkrası uyarınca “Vatandaşlık, kanunun
gösterdiği şartlarla kazanılır ve ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.”
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 5. ve devamı maddelerinde, Türk vatandaşlığının
hangi hallerde kazanılacağı düzenlenmiştir. Kanun hükümlerine göre, Türk vatandaşlığı, doğumla
(soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden) veya sonradan (yetkili makam kararı veya
evlat edinilme ya da seçme hakkının kullanılması ile) kazanılmaktadır.
Türk vatandaşlığının yetkili makam kararı ile kazanılması, devletin egemenliği ilkesi
çerçevesinde devletin vatandaşlık konusundaki mahfuz yetkisi kullanılmak suretiyle
gerçekleşmekte ise de, Anayasamızın yukarıda anılan 66. maddesinin 3. fıkrası uyarınca
yetkili makamlar tarafından 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun öngördüğü çerçevede
kullanılmalıdır.
Buna göre, Türk vatandaşlığının sonradan kazanılması halleri arasında düzenlenen ve dava
konusu Yönetmelik değişikliği yapılan Yönetmeliğin 20. maddesine dayanak olarak gösterilen
Kanunun 12. maddesi ile, Türk vatandaşlığının kazanılmasında istisnai haller, aşağıdaki gibi
öngörülmüştür:
“(1) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak
şartıyla Cumhurbaşkanı kararı ile aşağıda belirtilen yabancılar Türk vatandaşlığını kazanabilirler.
a) Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif,
kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili
bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler,
b) 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 31 inci
maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca ikamet izni alanlar ile Turkuaz Kart sahibi
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 3 / 11
yabancılar ve bunların yabancı eşi, kendisinin ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı
çocuğu,
c) Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler,
d) Göçmen olarak kabul edilen kişiler.
(2) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri
Bakanlıkça reddedilir.”
Dava konusu edilen Yönetmelik değişikliğinin 1. ve 2. maddeleri ile değiştirilen Türk
Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “Türk vatandaşlığının istisnai olarak
kazanılması, başvuru için gerekli belgeler ve yapılacak işlemler” başlıklı 20.maddesi uyarınca,
“(1) Kanunun 12 nci maddesinde sayılan hallerde yabancı, istisnai olarak Türk
vatandaşlığını kazanabilir.
(2) (Ek: 12/12/2016-2016/9601 K.) Aşağıdaki şartlardan herhangi birini sağlayan yabancı,
Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında Cumhurbaşkanı kararı ile Türk
vatandaşlığını kazanabilir:
a) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) En az 500.000 Amerikan Doları veya
karşılığı döviz tutarında sabit sermaye yatırımı gerçekleştirdiği Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca
tespit edilen.
b) (Değişik:RG-13/5/2022-31834) (Yür.Tar.:13.06.2022) En az 400.000 Amerikan Doları
veya karşılığı döviz tutarındaki taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak
şartıyla satın aldığı veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmuş, en az 400.000 Amerikan Doları
veya karşılığı döviz tutarı peşin olarak yatırılan ve tapu siciline üç yıl süreyle devir ve terkini
yapılmayacağı taahhüdü şerh edilmek şartıyla noterde düzenlenmiş sözleşme ile taşınmazın
satışının vaat edildiği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca tespit edilen.
c) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) En az 50 kişilik istihdam oluşturduğu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca tespit edilen.
ç) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) En az 500.000 Amerikan Doları veya
karşılığı döviz tutarında mevduatı üç yıl tutma şartıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara
yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.
d) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) En az 500.000 Amerikan Doları veya
karşılığı döviz tutarında Devlet borçlanma araçlarını üç yıl tutmak şartıyla satın aldığı Hazine ve
Maliye Bakanlığınca tespit edilen.
e) (Ek: 13/3/2017-2017/10008 K.) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) En az
500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında gayrimenkul yatırım fonu katılma payı veya
girişim sermayesi yatırım fonu katılma payını en az üç yıl elinde tutma şartıyla satın aldığı Sermaye
Piyasası Kurulunca tespit edilen.
f) (Ek:RG-13/5/2022-31834-C.K-5554/2 md.) En az 500.000 Amerikan Doları veya
karşılığı döviz tutarında katkı payını, kapsamı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve
Denetleme Kurumu tarafından belirlenen fonlarda tutma ve üç yıl sistemde kalma şartıyla
bireysel emeklilik sistemine yatırdığı Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme
Kurumunca tespit edilen.
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 4 / 11
(3) Türk vatandaşlığını istisnai olarak kazanmak isteyen yabancı hakkında Bakanlığın yazılı
talimatı üzerine müracaat makamlarınca aşağıda belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir:
a) İsteği belirten form dilekçe.
b) Kişinin hangi devlet vatandaşı olduğunu gösteren pasaport veya benzeri belge, vatansız
ise temininin mümkün olması halinde buna ilişkin belge.
c) Medenî hal belgesi ve evli ise evlenme belgesi, boşanmış ise boşanma belgesi, dul ise
eşine ait ölüm belgesi.
ç) Kişinin kimlik bilgilerini gösteren doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği gibi belge ve
evli ise eş ve çocuklarının aile bağını kanıtlayan nüfus kayıt örneği veya benzeri belge.
d) Türk vatandaşı birinci veya ikinci derece yakınları varsa bu kişilere ait müracaat
makamlarınca sistemden alınan nüfus kayıt örneği.
e) Kişinin doğum tarihinin ay ve günü bulunmuyorsa, doğum tarihinin tamamlanması için
ülkesinin yetkili makamlarından alınmış belge, belgenin temin edilememesi halinde ise 5490 sayılı
Nüfus Hizmetleri Kanununun 39 uncu maddesi gereğince işlem yapılmasını kabul ettiğine dair
imzalı beyanı.
f) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırıldığını gösteren makbuz.
(4) Tamamlanan dosya karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir.
(5) Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerine göre vatandaşlığa
alınacak kişilerin müracaatları, gerekli görülen hallerde Bakanlıkça alınır ve üçüncü fıkrada
belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir.
(6) (Ek: 12/12/2016-2016/9601 K.) İkinci fıkrada belirtilen parasal değerlerin
belirlenmesinde, tespit tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının efektif satış kuru ve/veya
çapraz döviz kuru esas alınır.
(7) (Ek: R.G.19/9/2018-30540-CK-106/2 md.) (Değişik:RG-6/1/2022-31711-C.K5072/1
md.) İkinci fıkra kapsamında yapılacak vatandaşlık kazanma başvuruları ile ilgili süreci takip
etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı bünyesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre,
Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulabilir.
(8) (Ek: R.G. 19/9/2018-30540 -CK-106/2 md.) İkinci fıkra kapsamında yapılacak yatırım
türleri arasında belirtilen süreyi tamamlamak amacıyla geçişkenlik mümkündür.
(9) (Ek:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) İkinci fıkrada belirtilen kapsam ve tutarda
yatırım şartlarının sağlanıp sağlanmadığının tespitinde uygulanacak usul ve esaslar, tespiti yapan
kurumca belirlenir.
(10) (Ek:RG-6/1/2022-31711-C.K-5072/1 md.) (Değişik:RG-13/5/2022-31834-C.K5554/2
md.) İkinci fıkranın (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen döviz tutarları işlem öncesinde
Türkiye’de faaliyet gösteren bir bankaya ve bu bankaca da Merkez Bankasına satılır. Satım
sonucu; ikinci fıkranın (ç) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası
mevduatta, ikinci fıkranın (d) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar Türk Lirası
cinsinden Devlet borçlanma araçlarında, ikinci fıkranın (f) bendi gereğince elde edilen Türk
Lirası tutarlar bireysel emeklilik sisteminde yer alan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 5 / 11
Denetleme Kurumu tarafından belirlenen fonlarda, üç yıl süre ile tutulur. Bu konuya ilişkin
uygulama esasları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenir.”
Görüldüğü üzere, Türk Vatandaşlığı Yönetmeliği’nin 20. maddesinde getirilen
düzenlemeler, yabancı para ile taşınmaz alımı veya yine yabancı para üzerinden fon/bireysel
emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar karşılığında Türk vatandaşlığı kazanılmasını öngörmekte
olup, dava konusu edilen Yönetmelik değişikliği hükümleri ile bu maddede bazı değişiklikler
yapılmaktadır.
Oysa Türk vatandaşlığının kazanılmasında istisnai hallerin düzenlendiği Türk Vatandaşlığı
Kanununun 12. maddesinde, Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik,
sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve
ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan kişiler, 04.04.2013 tarihli ve 6458 sayılı
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi
uyarınca ikamet izni alanlar ile Turkuaz Kart sahibi yabancılar ve bunların yabancı eşi, kendisinin
ve eşinin ergin olmayan veya bağımlı yabancı çocuğu, vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler
ve göçmen olarak kabul edilen kişilerin bu kapsamda Türk vatandaşlığı alabileceği düzenlenmiş
olup, bu kişiler sınırlı olarak sayılmıştır. Maddeden de anlaşılacağı üzere, Yönetmelikte
düzenlendiği gibi, belli bir miktar yabancı para karşılığında taşınmaz alınması veya belli bir
miktar yabancı para ile fon alımı / mevduat hesabına yatırılması / bireysel emeklilik sistemine
girilmesi karşılığında Türk vatandaşlığı kazanılmasına ilişkin Kanunda herhangi bir
düzenleme bulunmamaktadır.
İdare Hukuku’nda “yetki”, idareye Anayasa ve yasalarla tanınmış olan karar alma
gücünü ifade etmektedir. Bu yönüyle idari işlemin en temel unsurunu oluşturan “yetki”,
yasayla hangi makama verilmiş ise ancak onun tarafından kullanılabilir. İdare Hukukunda
“yetkisizlik kural, yetkili olma istisna”dır. Bu istisna ise, yetkinin, yalnızca yasayla gösterilen
hallerde ve yine yasayla gösterilen idari merciler tarafından kullanılmasıdır. Bu nedenle
“yetki” yasanın açık izni olmadan devredilemez. Anayasa’nın 123. maddesi uyarınca, kuruluş
ve görevleri yasayla düzenlenmek durumunda olan idarenin kendi düzenleme yetkisi de
yasalarla sınırlı olduğundan, yetki kuralları genişletici yoruma tabi tutulamaz (Danıştay 10.
Daire, 11.04.2019 tarih, 2015/5331E., 2019/2829).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın vatandaşlığın kanunda gösterilen şartlarla kazanılacağı
yönündeki emredici düzenlemesi karşısında, vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin şartların kanunda
düzenlenmesi gerektiği izahtan varestedir.
Dava konusu edilen Yönetmeliğin 20. maddesinin Türk Vatandaşlığına aykırı olduğu hususu
doktrinde de yer bulmaktadır. Güngör’e göre, Türk Vatandaşlık Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 6 / 11
- maddesinin 2. fıkrası hükmü Türk Vatandaşlığı Kanununa uygunluk noktasında tartışmalıdır.1
Özkan’a göre ise, bu hükümler Anayasa’nın 66. maddesinde kabul edilen vatandaşlığın kanuniliği
ilkesine aykırıdır. Zira Anayasa’nın 66. maddesi vatandaşlığın ancak kanun hükmüyle kazanılıp,
kaybedileceğini âmirdir. Yönetmeliğin 20. maddesi ise “gerekli usul, belge ve işlemler” başlığını
taşımaktadır. Bu şekilde yeni kazanım sebepleri yaratılamaz.2
Her ne kadar, değişiklik yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler önceki yönetmelik üzerinde
kısmî değişiklik yapılmasından ibaretmiş gibi görünüyorsa da, davaya konu değişiklik yönetmeliği
ile getirilen düzenlemeler vatandaşlık kazanılmasına ilişkin “şartları” düzenlemektedir. Gerçekten
de, dava konusu edilen hükümler ile 20. maddenin 2. fıkrasının (b) bendine getirilen “400.000
Amerikan Doları” ibaresi aslında vatandaşlık için getirilen bir şarttır. Yine aynı fıkranın (f) bendinin
de (“En az 500.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz tutarında katkı payını, kapsamı
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenen fonlarda
tutma ve üç yıl sistemde kalma şartıyla bireysel emeklilik sistemine yatırdığı Sigortacılık ve Özel
Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen”) vatandaşlık için şart niteliğinde
olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Son olarak dava konusu edilen Yönetmelik değişikliği ile ana
Yönetmeliğin 20.maddesine eklenen 10.fıkra ise (“İkinci fıkranın (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerinde
belirtilen döviz tutarları işlem öncesinde Türkiye’de faaliyet gösteren bir bankaya ve bu bankaca da
Merkez Bankasına satılır. Satım sonucu; ikinci fıkranın (ç) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası
tutarlar Türk Lirası mevduatta, ikinci fıkranın (d) bendi gereğince elde edilen Türk Lirası tutarlar
Türk Lirası cinsinden Devlet borçlanma araçlarında, ikinci fıkranın (f) bendi gereğince elde edilen
Türk Lirası tutarlar bireysel emeklilik sisteminde yer alan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme
ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenen fonlarda, üç yıl süre ile tutulur. Bu konuya ilişkin
uygulama esasları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenir.) vatandaşlığın kazanılmasına
ilişkin yukarıda anılan şart niteliğindeki düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin usulü
düzenlediğinden, bu fıkra da vatandaşlık kazanma şartı düzenlemesi niteliğindedir.
Oysa yukarıda da ifade edildiği üzere, Anayasa’nın 66.maddesinin 3.fıkrasının emredici
hükmü uyarınca vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin “şartlar” kanun ile düzenlenmesi
gerekmektedir.
Kanunda vatandaşlığın kazanılmasına ilişkin şartlar sınırlı olarak sayılmış olup, bu şartlar
arasında dava konusu yukarıda anılan düzenlemelerde olduğu gibi belli bir miktar yabancı para
karşılığında taşınmaz alınması veya belli bir miktar yabancı para ile fon alımı / mevduat hesabına
yatırılması / bireysel emeklilik sistemine girilmesi şeklinde herhangi bir düzenleme
bulunmamaktadır. Dolayısıyla, vatandaşlığın kazılması şartı niteliğinde olan dava konusu edilen
hükümlerin kanuni dayanaktan yoksun olduğu açık ve tartışmasız olup, iptali gerekmektedir.
1 GÜNGÖR Gülin, Tâbiyet Hukuku, 8. Bası, 2020, s.111 2 ÖZKAN Işıl, “Vatandaşlık Satılabilir Bir Şey Midir?” Yakın Doğu Üniversitesi International Journal of Art, Culture and
Communication, Kasım 2018, s. 70
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 7 / 11
2-) Devletin mahfuz egemenlik yetkilerinden olan vatandaşlık konusundaki kamusal ilişkinin
yabancı para cinsinden bir değer ile karşılaştırılması sonucunu doğuran dava konusu
düzenlemelerin iptali gerekmektedir.
Bilindiği üzere, devletlerin kendi vatandaşlarını belirleme ve vatandaşlığın kazanılması ile
kaybedilmesi konularında mahfuz yetkileri bulunmaktadır. Söz konusu mahfuz egemenlik yetki
kapsamında devlet tarafından hangi şartlarda kazanılacağı veya kaybedileceği düzenlenen ve
devletle hukuki ve siyasi bağ ile bağlılığı ifade eden vatandaşlık kavramının yabancı bir para
cinsinden bir değer ile karşılaştırılması, vatandaşlık kavramını soyutlaştırmakta ve özünden
uzaklaştırmaktadır. Öğretide de yatırım yoluyla vatandaşlık kazanılması olgusunun, vatandaşlığın
hukuki mahiyetiyle uyumlu olmadığı zira “uluslararası hukukta kimlerin vatandaşlığa kabul
edileceği hususunda devletlerin egemenlik hakkından kaynaklanan münhasır yetkileri olduğu,
ancak yatırımcı vatandaşlık olgusunun bu yetkiyi devletlerden alarak piyasa şartlarına teslim
ettiği” görüşü yer almaktadır.
3 Dolayısıyla, yabancı para cinsinden vatandaşlığa bir değer
biçilmesine yönündeki dava konusu düzenlemelerin devletin bu alandaki mahfuz egemenlik
yetkisini zedelediği ve bu durumun hukuka aykırılık teşkil ettiği değerlendirilmektedir.
Ayrıca dava konusu edilen Yönetmeliğin 3. maddesinin 1. fıkrası ile Yönetmeliğin 20.
maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde yer alan “250.000” ibarelerinin “400.000” olarak
değiştirilmesine ilişkin değişikliğin yürürlük tarihi bir ay ertelenmektedir. Başka bir ifadeyle, 13
Haziran tarihine kadar 250.000 Amerikan doları karşılığında taşınmaz satın alan yabancılara Türk
vatandaşlığı verilecektir. Söz konusu yürürlük maddesi, bir devlet ile hukuki, siyasi ve sosyal bağı
oluşturan vatandaşlık gibi önemli bir kavramın, âdeta yabancı para cinsinden satılmasına yol
açmakta olup, bu durumun hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı aşikardır. Kaldı ki, Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığının yabancı para cinsinden bir değer ile karşılaştırılmasının aynı zamanda
Türk Parasının Korunması Kanunu’na da aykırılık teşkil ettiği düşünülmekte olup, dava konusu
edilen düzenlemelerin iptali gerekmektedir.
3-) Dava konusu edilen düzenlemeler, Türk Vatandaşlık Kanunu tarafından da benimsenen
vatandaşlığın gerçekliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Vatandaşlığın gerçekliği ilkesi, özellikle Uluslararası Adalet Divanının Nottebohm Kararı
(Liechtenstein v. Guatemala, 06.04.1955) ile 1955 yılından bu yana birçok ülke tarafından
vatandaşlık konusunda kabul gören bir ilkedir.
“Söz konusu kararda gerçek ve etkili tâbiiyet, ‘ilgili kişi ile tâbiiyeti söz konusu olan
devletlerden hangisi arasında daha güçlü bir fiilî bağ mevcut ise, o bağa dayanan tâbiiyet’ olarak
3 YILMAZ Alper Çağrı, Mukayeseli Hukukta ve Türk Hukukunda Yatırımcı Vatandaşlık Olgusu: Ius Pecuniae (2018) 38 Public and
Private International Law Bulletin 191, 194–195. GÖLCÜKLÜ İlyas, Güncel Gelişmeler Işığında Yatırım Yoluyla Türk
Vatandaşlığının Kazanılması: Problemler ve Çözüm Önerileri, Public and Private International Law Bulletin, 40(1) s. 137-138
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 8 / 11
tanımlanmıştır. UAD, kararında, sınırlı sayıda olmamak kaydıyla, şu hususların somut
uyuşmazlığın niteliğine göre gerçek vatandaşlığın tespitinde dikkate alınabileceğini ifade etmiştir:
‘ilgilinin mutad meskeninin bulunduğu yer, menfaatlerinin merkezi, aile bağları, kamu hayatına
katılışı, belli bir devlete karşı gösterdiği ve çocuklarına da aşıladığı bağlılık, yakın geleceğe
yönelmiş niyetleri, o devlet ülkesinde girişilmiş ya da girişilecek faaliyetleri, işlerini ve
menfaatlerini, hiç değilse kısmen o devlete intikal ettirme istediği, o devletin geleneklerini,
menfaatlerini, yaşama tarzını benimseme iradesi, tâbiiyet sıfatına bağlı yükümlülüklerin
yüklenilmesi ve hakların kullanılması’.
Gerek 1930 tarihli La Haye Sözleşmesi’nin yukarıda anılan hükmü ve gerek Nottebohm
kararının etkisiyle Kıta Avrupası’ndaki pek çok devletin milletlerarası özel hukuk düzenlemesinde
bu anlayışı yansıtır nitelikte hükümler kabul edilmiştir.
MÖHUK’ta bu anlayışı yansıtan 4. maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde de birden fazla
devlet vatandaşlığına sahip olup, aynı zamanda Türk vatandaşı olmayanlar hakkında daha sıkı
ilişki hâlinde bulundukları devlet hukukunun uygulanacağı kabul edilmiştir.”4
Bay Nottebohm Lihtenştayn vatandaşlığını 37.500 İsviçre frangı bağış ve yıllık 1.000 İsviçre
frangı vergi ödemek şartıyla almıştır. Bu vatandaşlık Uluslararası Adalet Divanının satın alanın
devletle gerçek ve etkili bir bağ kurmadığı gerekçesiyle diplomatik koruma talebinin reddiyle
sonuçlanmıştır.5 Nottebohm kararı uyarınca, vatandaşlık, yalnızca dar bir hukuki bağ değildir,
Uluslararası Adalet Divanı’nın de ortaya koyduğu üzere vatandaşlık, temelinde sosyal bir bağ,
samimi bir var oluş birlikteliği ve karşılıklı hak ve görevler barındıran bir hukuki
kavramdır.
6
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana, Türkiye’de vatandaşlığın temelinde kişiyi
devlete bağlayan bir hukuki ve siyasi bağ olduğu kabul edilmektedir.
Afet İnan’ın Medeni Bilgiler ve M. Kemal Atatürk’ün El Yazıları adlı kitabında verilen
bilgiye göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün “millet” tanımı şu şekildedir: “Zengin bir hatıra
mirasına sahip bulunan, beraber yaşamak hususunda müşterek arzu ve muvafakatta samimi
olan ve sahip olunan mirasın muhafazasına beraber devam hususunda iradeleri müşterek olan
insanların birleşmesinden meydana gelen cemiyete millet namı verilir”. Bu tanımda müşterek
tarih ve gelecek anlayışı ile ortak irade kavramı öne çıkmaktadır.7
4 BAYRAKTAROĞLU ÖZÇELİK, Gülüm, “Kanunlar İhtilâfı Hukukunda Olumlu Vatandaşlık İhtilâflarının Çözümü ve Möhuk m.
4(1)(B) ve (C) Hükümlerinin Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2015, S.129-130 5 ÖZKAN Işıl, “Vatandaşlık Satılabilir Bir Şey Midir?” Yakın Doğu Üniversitesi International Journal of Art, Culture and
Communication, Kasım 2018, s. 64 6 ŞAAR Cemil, Vatandaşlık Kavramının ve Özellikle Gerçek Bağ Teorisinin Tarihi, Karşılaştırmalı ve Eleştirel Bir İncelemesi, s.89 7 İNAN Afet, Medenî Bilgiler ve M. Kemâl Atatürk’ün El Yazıları, T.T.K. Yayını, 1988, s.23-24. SAKLI Ali Rıza, Gazi Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 13.01.2011, s.6
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 9 / 11
Uluocak’a göre, “vatandaşlık, devletin tek taraflı egemenlik hakkını kullanarak, şartlarını ve
hükümlerini tespit ettiği bir hukuki statüye dahil olan fertle arasında kurulan bir hukuki münasebet,
bir hukuki bağdır”.
8
Özkan’ın da vatandaşlığa dair benzer bir tanımı bulunmaktadır. “Vatandaşlık bir kişinin
belirli bir devlete olan hukuki ve siyasi bağıdır. Kişinin belli bir devlete aidiyetini ifade eder. Kişiye
ait hukuki bir özellik olarak önem taşır. Vatandaşla yabancıyı ayıran en önemli fark, vatandaşların
siyasi haklara sahip olmasıdır. Bunun içinde kamu otoritesine katılmak hakkı da bulunur.
Vatandaşlığın maddi yönü vatandaşlara tanınan hak ve özgürlüklerdir. Uluslararası hukuk yönü ise
devletin vatandaşını ülke dışında takip edebilmesidir. Devletler vatandaşlarının haklarını yabancı
ülkelerde diplomatik koruma yoluyla korurlar.”9
Dava konusu edilen hükümlerin kanuni dayanaktan yoksunluğunun izah edildiği bölümde de
değinildiği üzere, Türk Vatandaşlık Kanunu’nda vatandaşlığın hangi hallerde ve ne şekilde
kazanılacağı sayma yolu ile düzenlenmiştir. Kanunda vatandaşlığın sonradan edinilmesi
hallerinde, ülke ile sıkı sıkıya bir bağ oluşturulması şartının arandığı söylenebilir. Örneğin,
Kanun’un 11. maddesinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığı kazanılması için gereken
şartlar arasında, başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,
Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek, yeteri kadar Türkçe
konuşabilmek gibi şartlar aranmaktadır. Yine Türk vatandaşlığının istisnai olarak, Cumhurbaşkanı
kararı ile kazanılmasını düzenleyen Kanun’un 12. maddesinde de, Türkiye’ye sanayi tesisleri
getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü
hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte
bulunulan kişiler, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu kapsamında Turkuaz kart alan
yabancılar, göçmen olarak kabul edilen kişiler sayılırken, burada da ülke ile bir bağ aranmıştır.
Kanunun 12/-c bendinde “Vatandaşlığa alınması zaruri görülen kişiler”e Cumhurbaşkanlığı
kararıyla istisnai yollardan vatandaşlık verilebileceği düzenlemesi, her ne kadar keyfiliğe yol
açabilecek / maksadını aşabilecek nitelikte ve fazla geniş bir takdir yetkisi içeren bir hüküm olsa
da,10 “zaruri” kelimesi ile burada dahi ülke/vatan ile bir siyasi, sosyal ve/veya hukuki bağ ilişkisine
işaret edilmektedir.
Görüldüğü üzere, Türk Vatandaşlık Kanunu’ndaki düzenlemeler incelendiğinde,
Anayasa’nın 66. maddesinin 3. fıkrası çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine verilen
yetki çerçevesinde, yasa koyucunun Türk vatandaşlığının kazanılmasında vatandaşlığın
gerçekliği ilkesini benimsediği kuşkusuzdur. Oysa yabancı para ile taşınmaz alımı veya yine
yabancı para üzerinden fon/bireysel emeklilik sistemine giriş gibi yatırımlar karşılığında Türk
8 ULOCAK Nihal, Türk Vatandaşlık Hukuku, İstanbul 1968, s. 8. ŞAAR Cemil, Vatandaşlık Kavramının ve Özellikle Gerçek Bağ
Teorisinin Tarihi, Karşılaştırmalı ve Eleştirel Bir İncelemesi, s.18 9 ÖZKAN Işıl, “Vatandaşlık Satılabilir Bir Şey Midir?” Yakın Doğu Üniversitesi International Journal of Art, Culture and
Communication, Kasım 2018, s. 55 10 NOMER Ergin, Türk Vatandaşlık Hukuku, 28. Bası, 2021, s.90
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 10 / 11
vatandaşlığı kazanılmasını öngören dava konusu edilen hükümlerin vatandaşlığın gerçekliği ilkesi
ile hiçbir şekilde bağdaşmadığı gibi, Atatürk milliyetçiliği ilkeleri ile de zıt düştüğü açıktır.
Zira bu şekilde elde edilen vatandaşlıklar, tamamen çıkar ilişkisi üzerine kurulu olduğu, para
karşılığında satılan vatandaşlık niteliğinde ve vatandaşlığın vazgeçilmez unsuru olan devlete
sadakat / devlete bağlılık ilkelerinden uzak, vatandaşlığı ticari meta olarak kullanıma sunan bir
yöntem olarak kabul edilmektedir.11
Nomer’e göre, önceden var olan gerçek bir bağlantıya dayandırılmadan, hızlı ve lütufkâr
koşullar altında verilen vatandaşlık işlemlerinde gerçeklik şartı, saygı ile karşılanmayacak derecede
yetersiz kalmakta olup, yukarıda anılan Nottebohm kararında da ifade edildiği üzere, bu şekilde
verilen vatandaşlıklar “milletlerarası ilişkilerde kabul gören vatandaşlık kavramına hiçbir şekilde
riayet edilmeden” verilmiş olmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu edilen düzenlemelerin kanuni dayanaktan yoksun
olmasının yanı sıra, Türk Vatandaşlık Kanunu tarafından da benimsenen vatandaşlığın gerçekliği
ilkesine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle de iptali gerekmektedir.
III-) YÜRÜTMENİN DURDURULMASI GEREĞİ NEDENLERİ
Davalı tarafından gerek Anayasa’nın 66. maddesinin 3. fıkrasının emredici hükmüne,
gerekse Türk Vatandaşlık Kanununa aykırı bir şekilde, kanuni dayanaktan yoksun düzenlemeler
benimsenmiş olup, iptali talep edilen hükümler yürürlükte kaldığı sürece, devlete bağlılık ilkesi bir
yana bırakılarak taşınmaz alımı veya fon alımı karşılığında, başka bir ifadeyle para karşılığında
vatandaşlık verilmesi sonucunun doğacak olması nedeniyle milletimizin telafisi güç veya imkansız
hak kayıplarına uğrayacağı değerlendirilmektedir. Dava konusu edilen hükümler hukuka açıkça
aykırı olduğundan dava konusu edilen hükümlerin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen ve 2577 sayılı Kanun’un 20. maddesi gereğince re’sen
dikkate alınacak diğer nedenlerle; 13 Mayıs 2022 tarihli ve 31834 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan 12 Mayıs 2022 tarih ve 5554 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe konulan
“Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik’in,
1- İYUK 27/2. madde gereği idarenin savunması alınmadan dava sonuna kadar savunma
alınmadan, Mahkeme aksi kanaate ise savunma süresi kısaltılmak suretiyle
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA,
2- DURUŞMA TALEBİMİZİN KABULÜNE,
11 NOMER Ergin, Türk Vatandaşlık Hukuku, 28. Bası, 2021, s.92
Adres: Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av.Özdemir Özok Sokak No:8 06520 Balgat – ANKARA
Tel: 0 (312) 292 59 00 – Faks : 0 (312) 286 55 65
İnternet Adresi: www.barobirlik.org.tr e-mail: tbb@barobirlik.org.tr
Sayfa 11 / 11
3- Belirtilen düzenlemenin İPTALİNE,
4- Vekalet ücreti ve yargılama masraflarının davalıya yükletilmesine karar verilmesini
saygı ile dileriz.
Davacı Türkiye Barolar Birliği
Vekili
EKLER:
1- Vekaletname örneği,
2- 13 Mayıs 2022 tarihli ve 31834 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 12 Mayıs 2022 tarih ve
5554 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile yürürlüğe konulan “Türk Vatandaşlığı Kanununun
Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik örneği