Ülkemize sığınmacı olarak gelen ve birinci sınıf vatandaş muamelesi gören Suriyeli’lerin yarattıkları sorunları ilerleyen yıllarda daha da büyüyerek artacağı konusunda uzmanlar, bilim adamları, siyasetçiler ve bu konuda yaptıkları haberlerle ve tanık oldukları olaylarla Suriyeli Mülteciler konusunda yıllardır çeşitli haberler yapıldı. Söylenmesi gereken söylendi. Dikkatler çekilmeye çalışıldı.
Sokak sokak, mahalle mahalle, bölge bölge sayısal üstünlükleri birlik dayanışma ve çıkar çatışmasına dönüştükçe yarattıkları huzursuzluklar ve birçok olaylar kaçınılmaz olurken, bundan zarar gören vatandaşların düştükleri sıkıntılar gibi sorunların giderek arttığına tanıklığımız mutlaka vardır.
Son olarak HBB Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş da ülkede bazı şehirlerdeki çeşitli dengeleri nasıl değiştirebileceği tehlikesine:“Ben seçimden önce bir çadıra gittim. Suriyeli kadın ve erkek 26 yaşında. 6 yıl önce Hatay’a gelmişler. Her yıl bir çocuk doğurmuşlar. Bu durum normal değil ama savaş psikolojisi her yıl çocuk yapmalarına sebep olmuş. Şu anda Türkiye’de 1 milyon 660 bin Hataylı nüfus var. 500 bin üstünde 600 bine yakın da Suriyeli nüfusu var. Geçtiğimiz zamanlara ilk yıllarda 3’te bir doğumlar vardı ama şu anda yüzde 55 civarında. Böyle giderse şu anda belli ilçelerimizde belediye başkanlığına aday olsalar rahatça kazanırlar.” sözleriyle dikkat çekmişti.
Nasıl bizler memleketimizden uzakta hiç tanımadığımız hemşehrilerimizle bir araya gelmeye çalışıyor, bağlarımızı güçlendirip dayanışma içine girebiliyorsak, Suriyeli Sığınmacılar da aynısının daha fazlasını yaparak güçlerini birleştirerek hareket etmelerinden bir güç oluşuyor. Bu oluşan gücün kötüye kullanılarak çeşitli olaylara karıştıklarına, bu olaylarda çeşitli vatandaşlarımızı çeşitli şekilde zarara uğrattıklarına tanık olmayanımız yoktur sanırım.
Yani insani duygularla kapımızı açıp kucaklamamız yanında 194 bin Suriyeli’ye de vatandaşlık verdik.
Şimdi ise bazı şehirlerin demografik yapısını etkileyecek duruma gelince işin ciddiyetini gören İçişleri Bakanlığı 16 ilde seyreltme ve bazı kısıtlayıcı kurallar koyma kararı aldı.
Bu illerin içinde yaşadığımız İstanbul ve Hatay da var.
Onca uyarılara rağmen yıllardır yapılması gerekenler şimdi yapılıyor.
Ama olsun!..
Geç olsa da doğru karar.
Önemli olan da buydu.
Hadi hayırlısı diyelim ve gerçeklere zamanında kulak verelim.
Bahri POLAT