İste dünyanın adaletsizliği, iki yüzlülüğü ve sömürgeci ruhla çıkarcılığı Ukrayna meselesinyle bir kez daha açıkça ortaya çıktı.
Koskoca bir ülke hiç yüzünden gözlerinin önünde işgal ediliyor, şehirler bombalanıyor. İçinde insanların olduğu otomobiller tanklarla çiğneniyor…
Ve koca bir ülke cehenneme çevrilirken ABD ve Avrupa ülkeleri sadece birkaç yaptırım gibi basit sözden öteye seyirci kalıyor.
Ve bu saldırıya dünya seyirci kalıyor.
Sadece yaptırım, falan filan gibi sonuçsuz göstermelik açıklamalarla yetiniyorlar.
Hele Nato! Hak getire.
Yokluğu da dert. Ama varlığı sadece ve sadece ABD’ye hizmet.
Ama topraklar işgal ediliyor, canlar yokediliyor, topraklar gasbediliyor.
Açıklama yapıncaya, toplanıncaya, hele bir karar alıncaya kadar; İş işten geçmiş, saldırgan işini çoktan bitirmiş, ortalık kangölüne dönüp onlarca belki yüzlerce can kaybedilmiş oluyor.
Ukrayna’ya Rus saldırısı ve işgalinden bahsediyoruz.
Ama Ukrayna’nın yer altı ve yer üstü zenginlikleri sömürgecilerin iştahını kabartacak kadar zengin ve stratejik konumu olsaydı, Rus işgaline bile gerek kalmadan türlü bahanelerle çoktan Ukrayna’ya yerleşmenin bir yolunu bulur ülkede cirit atmayı vazife bilirlerdi.
Putin Rusya’sının dur durak bilmeyen işgalci saldırganlığı doğrusu beni kaygılandırıyor.
Kırım’dan Suriye’ye neredeyse üç tarafımızdan çevreleyen Rusya!
Bu kadar saldırgan ve gözü kara işgalcinin fırsatını bulduğunda Suriye bahanesiyle Türkiye’ye saldırmayacağını kim garanti edebilir?
Komşumuz Suriye ile ilişkilerimizdeki kontrolü kaybetmemiş olsaydık, Kırım’dan kıvrılıp burnumuzun dibine güney sınırımız Suriye’ye kadar gelmesine de fırsat verilmemiş olurdu.
Rusya’nın kuzeyden güneye komşumuz olmasına ve risk yaratmasını unutmadan hep uyanık ve tedbirli olmak gerekmez mi?
BAHRİ POLAT