Deneyimli turizmci Hataylı iş insanı Ömer Niziplioğlu’nun Hatay ekonomisini canlandıracak ve istihdam sorununa çözüm olacak ve tüm Hataylı’ların desteğini alan Arsuz-Samandağ Sahil Yolu Projesi‘nin anlatılması ve sunumu için düzenlenen toplantıya davet edilen Turizm Bakan Yardımcısının gelmemesi Hataylı’ların tepkisini çekti.
Hatay’ın tarihi, denizi, kumsalı, plajları, gastronomisi ve doğal güzellikleri gibi çok değerli kaynaklarının turizme kazandırılarak bölge ekonomisinin güçlendirilerek isdihdam sorunun çözümüne önemli katkıları olacak deneyimli turizmci Hataylı iş insanı Ömer Niziplioğlu’nun hazırladğı projelerin Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’a sunulması ve yapılması gereken görüş, öneri ve düşüncelerin belirtilmesi amacıyla düzenlenen ve İstanbul’daki tüm Hatay dernek yöneticileriyle iş insanlarının katıldığı bir toplantı düzenlendi.
İş İnsanı Ömer Niziplioğlu’nun ev sahipliğini üstlendiği ve sahibi olduğu Uranüs Oteli toplantı salonunda geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Her ne kadar Bakan Yardımcısı işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstererek katılmasa da toplantıdaki Hataylı’lar tek yürek tek ses projeye sahip çıkarak Niziplioğlu’a desteklerini yinelediler ve gereken neyse yapmaya hazır olduklarını ifade ederlerken kendisi için hazırlanan toplantıya gelmeyen bakan yardımcısının bu ilgisizliğini de yadırgadılar.
TURİZM BAKAN YARDIMCISININ GELMEYİŞİ TEPKİ GÖRDÜ
Turizmci başarılı iş insanı hemşehrimiz Ömer Niziplioğlu’nun “Hatay Turizmi ve Samandağ Sahil Yolu Turizm Projesi ” ni Turizm Bakanlığı yetkililerine sunmak üzere Hatay Dernekler Federasyonu tarafından Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın toplantıya katılmasını organize etmesine rağmen bakan yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın toplantıya telefonla bağlanarak işlerinin yoğunluğunu gerekçe göstererek katılamadığını belirtmesi, toplantı düzenleyicileri ile katılımcıların tepkisini aldı.
BAKAN YARDIMCISININ GELMEYİŞİ FEDERASYONUN BAŞARISIZLIĞI MI?
Medeniyetlerin beşiği dünya kenti, Hatay’ın turizme kazandırılması konusundaki hazırlanan projeleri dinleme ve bilgilenme gereği bile görmeyen Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın bu ilgisizliği yadırganırken Hatay Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Yılmazer’in başarısızlığı olarak nitelendirildi.
TOPLANTININ AÇILIŞ KONUŞMASI YILMAZER’DEN
Hatay Sevdalısı İş İnsanı Ömer Niziplioğlu’nun Hatay Turizminin geliştirilmesi konusunda hazırladığı projelerin ilgililere ve yetkililere ulaştırılması konusunda kamuoyu oluşturulması için sarfettiği çabayla Nisiplioğlu’nun evsahipliğinde düzenlenen toplantıda kısa bir konuşma yapan Dernekler Federasyon Başkanı Hüseyin Yılmazer, Hatay’ın gastronomisi ve deniziyle turizme elverişli bir kent olduğunu belirterek sözü konuşmacılara devretti.
TURİZM DESTİNASYON GELİŞTİRME DERNEĞİNDEN HATAY PROJESİNE DESTEK
Turizm ve Destinasyon Geliştirme Derneği Başkanı Yavuz Can Yazı, Hatay Turizm Potansiyeli konusundaki görüşlerini ifade ettiği konuşmada, master planı ile destinasyon çalışmalarının önemine değinerek “Yöresel yemekler, aşçılık ve gastronomi, kaybolmaya yüz tutan yöresel el işçiliğinin canlandırılması, kadınların ekonomiye kazandırılması için kooperatifçilik projeleri, üretici ve tüketicilerin doğrudan buluştuğu pazaryeri yaygınlaştırma projeleri, tarımda yeni nesil uygulamalarını, iyi tarımı, karavan ve doğa, tarım ve bağ turizminin geliştirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
NİZİPLİOĞLU: HATAY EKONOMİSİNİ CANLANDIRACAK PROJE İÇİN KAMUOYU OLUŞTURMALIYIZ
Doğup büyüdüğü memleketi Hatay’ı turizme kazandırarak ekonomisini canlandıracak, istihdam sorununu çözecek, ekenomik gücünü artıracak ve milli hasılaya katkıda bulunmak için çaba sarfederek projeler hazırlayan İş İnsanı Ömer Niziplioğlu, Hatay turizmi ile ilgili projelerini ve düşüncelerinin hayata geçirilmesi, eyleme dönüşmesi konusunda Turizm Bakan Yardımcısı’na sunmak ve anlatmak için düzenlediği toplantı katılan Dernekler Federasyonu ile İstanbul’daki Hataylı dernek yöneticileriyle biraraya gelerek desteklerini aldı.
Kürsüye çıkarak Hatay Turizmi projesini bir sinevizyon görüntüsüyle birlikte açıklayan Niziplioğlu, Hatay Turizmi konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı:
KAYNAK İSRAFINI EKONOMİYE KAZANDIRMALIYIZ
Hatay’da doğup büyüdüm, ilk ve orta öğrenimimi Hatay’da tamamladım. Hemen hemen Hatay’ın her yerini avcumuzun içi gibi biliyorum. Hatay’a her gittiğimde ne kadar güzel bir şehir olduğunu ve zenginliklerini görerek neden bu zenginliklerin değerlendirilemediğini ve nasıl değerlendirilebeceğini düşünürüm. O güzelim sahiller senede birkaç ay kullanılan yazlıklarla kaynak istafının yaşandığını görüyoruz. Ve bu kaynak israfının ortadan kaldırılarak ekonomiye, turizme nasıl kazandırılarak Hatay’a ve ekonomisine nasıl yararlı olabieceğim düşüncesiyle bir proje geliştirerek arkadaşlarımızla ve iş dünyasıyla paylaştım. Artık ne gibi bir potansiyelimiz var. Nasıl bir çalışma yapmamız gerektiği konusunda bir sinerji oluşturdum. Bu sinerjiyi eyleme geçirmeliyiz.
HATAY’IN DİĞER TURİZM MERKEZİ ŞEHİRLERDEN NE EKSİĞİ VAR?
Hatay Akdeniz’de bir yer. Akdeniz dünya turizm havzası, bunu bilmek gerekiyor. Hatay’ın potansiyelini bilmeden onu planlamak da zor. Baktığımızda Akdeniz’de turizm olarak hangi ülkeler geliyor? Fransa, İspanya, İtalya ve Mısır ekonomilerini sadece Turizm gelirlerinden kazanırken, Cezayir, Fas, Tunus da bundan ekmek yerken, bu kadar zenginliğe sahip olan Türkiye’nin de turizmden çok kazanması gerekiyor değil mi? Ama ancak Antalya, Muğla ile kazanıyoruz. Peki Antalya’dan Hatay’ın ne eksiği var? Aksine fazlalıkları bile var. Peki bizim burda ne yapmamız gerekiyor? Hatay’ı bu gezinlikleriyle anlatmamız gerekiyor.
Türkiye dediğiniz, Doğu Akdeniz dediğiniz zaman hiç cazibe noktası değil. Çarpık bir yapılaşma var. Antalya’da bir arazi 50 milyon dolara giderken Hatay’a bakıyorsunuz; Ekonomik olarak yerlerde. Hiç bir planlama yok. Hatay sanki ülkenin üvey evladı. Dışarda kalmış kapının dışında kalmış bir evladı gibi. Bizim bunları Hataylı’lar olarak ifade edip anlatmamız gerekiyor. Hatay olarak planlanmış düzgün bir şehir olmak istiyoruz. Hatay’ı Dubai gibi yapabiliriz.
DÜNYANIN 12. TÜRKİYENİN EN UZUN PLAJI SAMANDAĞ’DA
Kocaman kocaman binalar yapıyorlar ama doğayla barışık turizme elverişliliği yok.
Bir kere destinasyon olarak kabul edilmemiş ve planlanmamış. Bunun yanında neşeli bir şehir olamıyor. Neden? Sahili deseniz sadece yazlık konutlarla istila edilmiş. Böyle bir kaynak israfı İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da mümkün mü?
Büyük şehirler, yüz yılı tasarlar ve planlama ona göre ilerler. Baktığınız zaman konut, konut ve yazlıklarla dünya sahili ayaklar altında. Böyle bir çarpıklığa artık dur dememiz gerekiyor. Bir de işin komik tarafı Samandağı’nda dünyanın 12. en uzun plajı. Türkiyenin en büyük ve en uzun plajı Samandağı’nda ama bundan bahseden bile yok.
Böyle bir konuları çözüme kavuşturarak artık bizler Hatay’ı dünya kenti yapmak için harekete geçelim.
DÜNYANIN HANGİ ÜLKESİNDE DENİZE SIFIR FABRİKALAR VAR?
İnsanların denize gireceği bir alan yok. İskenderun, sahil kenti diyoruz. Ama denize sıfır fabrikalar var. Bir tarafta fabrikalar (Sanayiye karşı değiliz ama) dünyanın hangi şehrinde denize sıfır fabrika olur?
Artık herkesi bir sorumluluk almaya çağırıyoruz. Çünkü bu turizm potansiyeli iyi planlanırsa işsizliği çözerken milli geliri iki katına artırma potansiyeli çok fazla.
Burda bizim planlama ve projelendirme gibi güzel bir planlama ile, oteller, eğelence ve dinlence yerleri, kafeler, restaurantlar, barlar, yat limanları ile turistlerin koşarak gelebileceği destinasyon yaratabiliriz.
KOSKOCA HATAY’DA DENİZE GİRİLECEK DÜZGÜN BİR YER YOK
Bakıldığında koskoca Hatay’da denize girilebilecek doğru dürüst bir plaj bile yapılmamış. Bu kadar halk denize girmek için ya Devlet Demir Yolları Kamp’ından giriyor ya da Maliye Kampı gibi komik komik Hatay’a yakışmayan yerlerden denize giriliyor.
Bu kadar idareciler ne yapıyor? Merak ediyorum. Kimi çağırsak çok meşgul. Kimi çağırsak çok yoğun.
KAMUOYU OLUŞTURMALIYIZ
Artık bu ilgisizliklere tepki vermek, artık konuya birlik olarak konuya parmak basmamız gerektiğni, ilgililere ve yetkililere çağrıda bulunmamız gerekiyor. Bizler defalarca aramızda konuştuk ama bu konuşmalarla bir yere varılamıyor. Bunun için artık kamuoyu oluşturmamız gerekiyor. Bakanlar hatta Cumhurbaşkanımıza gidip bu konuyu anlatmalıyız. Bu şekilde planladığımız takdirde bu meseleyi çözeceğimizi düşünüyorum.
Eğer bu proje ve potansiyel devreye alınmazsa Hatay’ın ekonomik olarak kalkınmasını kim nasıl yapacak? Çok merak ediyorum. Herkes konuşuyor. Sonuçta bir insanın ekonomik olarak kalkınması için bir plan, bir projeyle sanayi ya da bir sektörün hayata geçirilmesi lazım. Ve bu potansiyel oluşturulduğu zaman sadece deniz turizmi değil, tarih ve kültür turizmi de geliştirilir.
İNANÇ TURİZMİ CAZİBE MERKEZİ OLABİLİR
Hıristiyanların ziyaretiyle hacı olduğu dünyanın ilk mağara kilisesi Saint Pierre Antakya’da. Roma askerlerinin kaçtığı zaman Antakya’da gizlenmişler ve Saint Pierre Kilise’sinde bir araya gelerek ilk dini çalışmasını yapmışlar. İlk hıristiyan kelimesinin kullanılması Saint Pierre’de oluşuyor. Bu kadar kıymetli ve dünyaya malolmuş bir kültürel varlığı değerlendirememek yazık. İskenderun’un adı bile tarihi. Adı büyük İskender’den geliyor. Roma’nın en büyük kıyı şehri. Gastronomi, tarih ve kültürüyle medeniyetlerin beşiğidir Hatay.
12 AY TURİZM YAPILABİLİR
Hatay’a bakıldığında 12 ay turizmin faliyetlerinin yanında birçok şeyi de beraberinde getirecektir. Gerekirse, Antep, Urfa ve Mardin’e kadar kültür turizmi de Hatay’dan geliştirilebilir.
Bakıldığında kruvaziyer gemileri İsrail’e, Lübnan’a, Mısır’a, Kıbrıs’a bile gidiyor. Türkiye’de Doğu Akdeniz’e gelmiyor. Neden? Bizim Hatayımız’ın bir Kruvaziyer gemisiyle turistlerin gelmesi için bir potansiyel nedenimiz yok mu?
Meryem Ana’nın bile Efes’e 2 buçuk milyon turistin gelmesine neden oluken bizim daha bu değerlerimizin planlamaya alınması bile gündemde değil.
Kruvaziyer gemileri ile Hatay’a 2, 2,5 milyon turist çekilse Antakya’dan Samandağ’a, ya da Kırıkhan’dan İskenderun’a kadar hepsinin nasıl bir ekonomik kalkınma yaşayacağını anlatmamız gerekiyor.
Bu konuda artık biz diyoruz ki; Böyle bir planlama yapalım. Bunu bakanlıklarımıza da ulaştırdık. Bunların takipçisi de olacağız. Biz burda artık konuşmadan ziyade bir eyleme döktüğümüzü belirterek basınımıza ve sizlere açıklamak istedik. İnşallah bunun devamı da gelir.
Hep birlikte dayanışma içerisinde bir çalışmayla inşallah en kısa zamanda bu projelerimizi gerçekleştiririz. Buraya gelerek destek veren herkese teşekkür ediyorum.
TEVFİK USLUOĞLU: İSTANBUL VE HATAY’DA ÇALIŞMA GURUBU OLUŞTURULMALI
Gecede söz alarak konuşan ASİ-DER Başkanı ve Hatay Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Usluoğlu, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere başta olmak üzere, Federasyon yetkilileri ile ev sahipliği yapan İş İnsanı Ömer Niziplioğlu’na ve katılımcı teşekkür ederek başladığı konuşmasında görüş ve düşüncelerini şöyle ifade etti:
Saygıdeğer Canlar, dostlar , sevgili hemşerilerim“ Hatay’da turizm potansiyeli ve yatırımlar” konulu istişare toplantısını Federasyonun Organizasyonu ve Ömer Niziplioğlu Beyefendinin misafirperliği ile gerçekleştirdik. Bu toplantının gerçekleşmesinde emek hacıyan herkese teşekkür ederim. Necmi Başkanın ilişkileri ile bakan yardımcısından ramdevu alındı, ancak ne yazık ki Bakan yardımcısı hangi gerekçe ile olursa olsun toplantıya iştirak etmeyerek bir kaç kelam telefonda etti. Bu durum Ömer Beyin emek ve çabasının karşılığı değildi elbette. Bize siyasilerin turumu şunu göstermektedir: “ Hatay’da yatırım için baskı gurupları oluşturulmalı ve turizmcilerden bir gurup oluşturarak ( Ömer Niziplioğlu, Tamer Çiçek, Oktay Karadeniz, Mustafa Kırık, Ahmet Kırık, Yavuz Can Yazıcı, bir kaç akademisyen, Federasyondan bir kaç kişi, Hatay’dan bir kaç turizmci, bir kaç yerel yönetici, siyasetçi, sosyolog, çevre mühendisi, siyaset bilimci, yerel akil insanlar, tecrübeli bilir kişiler vs. desteği ile komite oluşturup, istanbul’da ve Hatay’da çalışma gurubu oluşturarak, mastır planı önerisi ve projelerle- özelikle Ömer Bey’in projesi ile de- yazılı ve görsel efektlerle hazırlık yapıp bakanlıktan randevu alarak ve kalemden dilekçemizi geçirerek resmi başvuru yapmayı, bakanla görüşme yapmayı ve baskı oluşturmayı öneriyorum. Bugün yaptığım konuşmada Komite oluşturmaktan ve bu komite ile ilerlemek gerekteğini vurguladım. Turizmci iş insanı hemşehrilerimiz Ömer Niziplioğlu Bey ve Tamer Çiçek Bey ile katılımcılar bu önerime sıcak baktılar. Görüşlerime katılarak destek veren bu dostlarımıza teşekkür ediyorum.
UYGARLIĞIN BAŞKENTİ MEMLEKETİMİZİ YENİDEN KEŞFETMEMİZ GEREKİR
Usluoğlu, tarih üreten, uygarlığın başkenti, doğunun kraliçesi olduğunu belirttiği Hatay’ın, içinde barındırdığı kimlikler, ortak yaşam kültürü ve dünya barışı için model oluşturabilecek alt yapısı ile sahip olduğu dinamikler çerçevesinde, Hatay’ı yeniden keşfetmemiz gerektiğini ifade etti ve Hatay’la ilgili cevaplanması gereken 12 sorunun olduğunu kaydederek cevaplanması gereken soruları tek tek saydı.
Usluoğlu, Hatay’ın kendine yaraşır kent kimliğine kavuşması için yanıtlanması gereken soruları şöyle sıraladı:
1) Kentin potansiyelini açığa çıkarmak için ne yapmalı/ nasıl yapmalıyız?
2) Kentin Kültürel değerlerini nasıl sürdürülebilir kılabiliriz?
3) Kentin kültürel, arkeolojik, tarihi, inançsal, doğal ve jeo stratejik değerlerini nasıl değerlendire biliriz?
4) Kentin çıkış alanı, dünyaya açılma sahası deniz mi? Deniz ise bunu nasıl değerlendirmeli ve bu potansiyeli turizm açısından nasıl kentin kalkınma ve gelişimi için en iyi şekilde değerlendire biliriz?
5) Ülkemizdeki yatırım anlayışı yoğunluklu olarak kaynak israfına odaklı iken, kaynakların verimli kullanımı ve sürdürülebilir kılınma olasılığının imkanları neler?
6) Turizmin tüketmesi yerine üretmesi için bir potansiyel ve stratejiyi düşüne bilir miyiz?
7) Kültür Politikaları ile Turizmi yeniden düşünmek mümkün mü?
8) Sürdürülebilir yaşam için ekolojik turizm mükün mü? Mümkün ise nasıl bir strajeji gerekir? Bu gereklilik kapsamında memleketimizin iklimsel, tarihi, mimari, kültürel değerleri nasıl işlendirilmeli?
9) Samandağ ovasınınn verimli tarım potansiyelini geliştirerek, turizme uyumlu bir sahil gerçeği mümkün mü? Kaplumbağaların üreme alanlarını, kum zambaklarını koruyup aynı zamanda turizmi geliştirip ekonomik değer oluşturmanın stratejisinin imkanı var mı?
10) Yereli- yöre halkını katarak turizmi düşünmenin imkanı var mı? Var ise yöre halkını nasıl konumlandıra biliriz? işsizliğinin önüne geçmenin yöntem ve potansiyeli nedir- nasıl olmalıdır?
11) Turizmi kente yaymanın imkanları neler? Turizm kente nasıl yayılmalı, bu yayılmanın oluşturabileceği riskler ve kazanımlar ne olabilir? Riskleri minimize ederek kazanımları artırmanın yöntemi nedir?
12) Turizmi düşünürken kimleri ve nasıl katmalıyız? Yerel yönetim. merkezi erk, sosyologlar, siyaset bilimciler, çevre mühendisleri, mimarlar, turizmciler, akil insanlar ortak akıl yürüte bilir mi? Bu akıl gelişme, kalkınma, sürdürülebilir bir gelecek için ortak fikirletin potansiyeli ne olabilir?
Sonuç olarak, Hatayı dünyaya tanıtmak için çok şeye ihtiyaç yok, Hatay kendini tanıtabilecek tüm pıtansiyellere sahip. Tek ihyiyacımız üretmek, proje ortaya koymak ve sonuç almak için baskı gurupları oluşturarak, bir taraftan alt yapının oluşturulması ve mastır planın hazırlanıp onaylanması için çaba sarfederek bir taraftanda tanıtım ve yatırıma yönelmek.
Değerli canlar, dostlar, sevgili hemşerilerim, onca turimci arasında haddimizi aşarak bir şeyler sıralamak değil elbette. Kendi tecrübe ve bilgimiz oranında aldığım akademik terbiye ile sizlere bir nebzede olsa katkı sunmaktır saygıdeğer üstadlarım. Beni dinlediğiniz için saygılar sunarım.
BU ETKİNLİĞE EMEĞİ GEÇENLERLE KATILIMCILARA TEŞEKKÜR
Usluoğlu, temsil ettiği ASİ-DER ve Federasyon adına bu toplantının düzenlenişinden katılımcılarına kadar teşekkür ederek, bu konudaki düşüncelerini ise şöyle aktardı: Bu etkinlik için emek harcayan herkese, özeliklede tek tek tüm dernek başkanlarına, Ömer Niziplioğlu’na , Federasyon Başkanı Hüseyin Yılmazer, Başkan Vekili Alparslan Özdemir’e, Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Aydın’a, Nazmi Kalkan’a , Ali Çalışkan’a çağrıma icabet edip değerli fikir ve desteğini sunan Dr. Tamer Çiçek, Oktay Karadeniz, Hasan Delik, Hikmet Parlakyıldız, kayınbabam Muhammed Samir Soukkar, Asi- Der Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Hülya Oruç, Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yüksel Seyyah, Gönüllerin Başkanı Yılmaz Gezgin , Esenyurt Belediyesinde ki yoğunluğundan mazetini bildiren ve hep yanımızda olan Esenyurt Belediyesi Başkan Yardımcısı Belgin Oflazoğlu Orkunoğlu ve tüm katılımcıla teşekkür ederim. İsmini zikretmeyi unuttuğumuz var ise affola. Reyhanlı Dernek Başkanı Mahmut Ekmen’i istişare toplantısına katılım göstermesinden dolayı memnuniyetimi ayrıca ifade etmek isterim.
14 OCAK ETKİNLİĞİNE DAVET ETTİ
Başkan Usluoğlu, ASİ-DER’in 14 Ocak 2023 tarihindeki etkinliğine davetini de yineleyerek şöyle dedi: Birlikte ortak akılla güzel şeyler üretmek üzere diyerek 14.01.2022 de Asi- Der’in düzenleyeceği Ras es Seni ( Kuzelle) etkinliğinde buluşmak üzere diyerek saygılar sunarım.
TAMER ÇİÇEK: HER TÜRLÜ DESTEĞE HAZIRIZ
Hataylı başarılı iş insanlarımızdan turizmci, otel işletmecisi Tamer Çiçek, Hatay’ın tarihi, doğası, gastronomisi ve kültürüyle eşsiz bir kent olduğunu vakit geçirilmeden gerekenlerin yapılarak turizme kazandırılması gerektiğini bunun içinde turizmci olarak ellerinden gelen tüm destek ve çabayı göstermeye hazır olduklarını kaydetti.
Çiçek, Destinasyon, turizm sektörünün en önemli bileşimlerinden biri olduğunu, turistler için cazip kabul edilecek farklı doğal çekicilikleri ve özellikleri ortaya çıkartarak tanıtımının gerekliliğine işaret etti.
Akdeniz’de milyonlarca turist çeken ve turizmden milyar dolar gelirler elde eden şehirlerden eksiği olmayan aksine fazlası olan Hatay’ın öncelikle Master Planı ve destinasyonun halledilerek tanıtımının yapılması halinde turizmde büyük bir sıçrama yaparak bölge ekonomisiyle milli gelirin artmasında önemli rol oynayacağını kaydetti.
Hatay’ın turizm açısından çok önemli değerlere sahip olmasına rağmen hakettiği geliri elde edemediğini kaydeden Çiçek, Hatay’ın turizmden payına düşeni alabilmesi için bir turizmci olarak üzerlerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.
MEHMET MAZI: HATAY İÇİN HERŞEY YAPILMALI
Hatay Turizminin canlandırıllması ve hazırlanan projenin bakan yardımcısına sunumu toplantısına katılan Hataylı iş insanlarından Mehmet Mazı da Hatay’ın turizm için önemli değerlere sahip olduğunu, bu değerlerin tanıtımının iyi yapılarak turizmin Hatay’da canlandırılabileceğini belirterek, Hatay için yapılması gereken tüm çalışmalara gönülden destek vedeceklerini ifade etti.
AHMET KARA:HATAY İÇİN HERKES EMEK SARFETMELİ
Hatay Turizmi için projeler hazırlayan ve hayata geçirilmesi için çalışmalarda bulunarak düzenledği toplantıda Antakya kültürünü tanıtma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Kara da konuşarak Hatay’ın gelişmezi ve güzelleşmesi için herkesin samimiyetle emek sarfetmesi gerektiğini belirterek şöyle dedi:Hatay Dernekler Federasyonu Başakanı Hüseyin Yılmazer ve Uranüs Otel Sahibi Ömer Nizipçioğlu düzenledikleri gecede Söz alıp konuşan Antakya Dernek Başkanı Ahmet KARA Hatay ilinin gelişmesi ve güzelleşmesi için Samimiyetle herkesin Emek sarfetmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Hatay ilimizin zenginliklerini saymakla bitmek Dünyanın bir sürü ülkelerinden daha tanınmış ve Tarihsel olgularına sahip Her açıdan inanç Turizmi ve Kum sahili çok iyi bir şehir
Dünyanın ilk ışıklandırılmış Kurtuluş Caddesi ve Anadolu’nun ilk Camisi Habibi Neccar Camisi Dünyanın en büyük ikinci Arkoloji müzesi Dünyanın en uzun ikinci Sahili Samandağdan Arsuza olan kum sahili Tütus Tüneli Beşikli mağarası Müze Oteli ve buna benzer bir sürü tarihi eserler Hatay’da mevcuttur. Harbiye Şelalesi, Neccar Dağı ve 650 çeşit tescilli yemeğiyle mükemmel bir şehir Herkesin gelip yakından görmesi gerektiğinin inancındayım
Fark yaratan Farkındalık yaratan Nadide bir şehir. İnsan Merkezli bakış açısıyla Dünyaya örnek yaşam sunan bir şehir. Çalışkan insan yapısıyla ve paylaşımcı düşüncesiyle Antakya Kardeşlik Kültürünü yakından gelip görmelisiniz
KOMİTE KURULMASI KARARLAŞTIRILDI
Toplantının sonunda Hatay Turizmi için hazırlanan projeler, görüş, düşünce ve önerilerin ilgili ve yetkililere, siyasilere ve ilgili bakanlıklara aktarılması, bölgenin master planının çıkartılması ve sonuçta Hatay’ın turizme kazandırılması amacıyla çalışma yapacak bir komite kurulması kararlaştırıldı.