Antakya’da toplanan DİSK Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan genel başkan Arzu Çerkezoğlu, Defne’de Psiko-Sosyal Destek Merkezi kuracaklarını açıkladı.
DİSK Başkanlar Kurulu, 6 ve 20 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve en çok etkilenerek büyük felaketin yaşandığı Hatay’a destek içi Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu başkanlığında Antakya’da toplandı.
Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, depremi unutmamak, unutturmamak, bugüne kadar yapılanları ve yapılamayanları irdelemek, kamuoyunun dikkatini yeniden deprem bölgesine çekmek için Başkanlar Kurulu’nu Hatay’da topladıklarını belirtti.
Çerkezoğlu, “Depremin ülke gündeminden çıkmış olması kabul edilemez. Sadece enkaz altında kalan binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesi değil, geri kalan yüz binlerce insanın evsizlik ve işsizlik kıskacında, tüm geçim olanaklarından mahrum kalarak sosyal ölümle yüz yüze olması söz konusu” ifadelerini kullandı.
DİSK tarafından kurulacak Psiko-Sosyal Destek Merkezi’ni Defne’de faaliyete sokmak için son adımları attığını belirten Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Dayanışma sadece maddi dayanışma değil, olayın bir çok boyutu var, sadece maddi dayanışma değil psikolojik dayanışmaya da ihtiyaç var dedik, bu konuda bir adım atalım dedik. Yapılanın kalıcı olmasını istedik” şeklinde konuşarak Defne’de kurulacak Destek Merkezi’nin amacı hakkında bilgi verdi.
ÇERKEZOĞLU, DİSK BAŞKANLAR KURULU TOPLANTI ÖNCESİ AÇIKLAMADA BULUNDU
Hatay Serbest Muhasebesi ve Mali Müşavirler Odası’ndaki basın toplantısında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklama:
Şubat depremlerinin yarattığı yıkımı unutmamak ve 7 aydır bu yıkım tablosunu seyretmekle yetinen yetkilileri uyarmak üzere;
Konfederasyonumuz DİSK’in Başkanlar Kurulu toplantısını gerçekleştirmek üzere bugün Hatay’dayız…
6 Şubat günü sabaha karşı Kahramanmaraş merkezli bir depreme uyandı Türkiye… Maraş ile birlikte Hatay, Adıyaman ve Malatya’da ciddi yıkım ve can kayıplarına yol açan, Gaziantep, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Kilis, Elazığ illerini daha sınırlı olsa da etkileyen ve kayıplara neden olan depremin ülke gündeminden çıkmış olması kabul edilemez. Çünkü yukarıda sayılan illerle birlikte başta Antakya, Samandağı, Kırıkhan ve Defne ilçeleri ile Hatay’da sadece enkaz altında kalan binlerce yurttaşımızın hayatını kaybetmesi değil, geri kalan yüzbinlerce insanın evsizlik ve işsizlik kıskacında, tüm geçim olanaklarından mahrum kalarak sosyal ölümle yüz yüze olması söz konusu.
Bu nedenle, ülkemizde yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla her gün bizleri yoksullaştıran, gelir dağılımını hızla bozan; adaletsiz vergi sistemiyle işçiler, emekçiler, emekliler açısından kaşıkla verilenin kepçeyle alındığı bu sistemin yıkıcı etkisi deprem bölgesinde katmerli biçimde yaşanıyor.
İşçilerin düşük ücretlerle ve daha uzun sürelerde çalıştırılmasıyla, anayasal hakkımız olan grevleri yasaklamakla övünenler tarafından yönetilen; sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanımının önündeki engellerle tüm çarkları zengini daha zengin yoksulu daha yoksul hale getirmek için dönen bir düzenin hüküm sürdüğü ülkemizde, işçi sınıfının sonbahar mücadele programına son şeklini vermek üzere DİSK Başkanlar Kurulu bugün HATAY’da toplanıyor.
Hatay süreklileşen bir felakete mahkum edilen bir şehir… Hatay büyük ölçüde yıkıma uğrayan ancak yeniden kuruluşu için gerekli asli adımların atılmadığı, yine büyük ölçüde kaderine terk edilen bir şehir. DİSK olarak depremin hemen ardından dayanışma çalışmalarımız için Hatay’daydık. Depremin ilk anından itibaren “şimdi dayanışma zamanı” dedik ve işçi sınıfının dayanışma bilincini ve birikimini deprem bölgesi için seferber ettik. Ve sonrasında da DİSK Yönetim Kurulu olarak diğer deprem şehirlerine olduğu gibi bu kente de defalarca geldik. Depremin yaralarını sarmak ve bu kenti yeniden inşa etmek için bilime, sosyal politikaya ve sosyal devlete her zamankinden daha çok ihtiyacımız olduğuna tanıklık ettik; bu gerçeği defalarca ifade ettik. 17 Şubat 2023 tarihinde “Depremin Yaralarını Sarmak ve Ülkeyi Yeniden Kurmak için Acil Sosyal Politika Önlemleri” başlıklı raporumuzu kamuoyu ile paylaştık. Çalışma hayatı, iş ve gelir güvencesi, sosyal güvenlik, barınma ve eğitim, halk sağlığı ile kadınlara ve çocuklara yönelik özel önlemlerin yer aldığı bir dizi talep ve öneriyi duyurduk. Ancak o gün paylaştığımız önerilerimizin bir kısmı geç ve eksik bir biçimde uygulandı, bir kısmı ise hiç hayata geçirilmedi.
Evet bugün burada bir kez daha vurgulamak istiyoruz ki; Anayasa’da yer alan sosyal devlet ilkesi ile sosyal ve ekonomik haklar deprem döneminde çok daha büyük önem taşıyor. Depremin yaralarını sarmak ve yıkılan kentlerimizi yeniden kurmak için kapsamlı sosyal politikalara ihtiyaç olduğu çok açık. Hasarlı binalara yapılması gereken “performans testi” ya da “güçlendirme giderleri” gibi yüksek maliyetli harcamaların bile işsiz ve evsiz kalan yurttaşlarımızın cebinden yapılıyor olması bile mevcut iktidarın bakış açısını göstermeye yeterli olacaktır. Oysa, bu harcamalar dahil olmak üzere, bina, zemin kontrolleri ve temel inşa giderlerinin karşılanması; vergi muafiyetleri üzerinden işçileri ve esnafın vergi yükünü azaltarak, işçi ücretlerine de yansımasını sağlayacak biçimde teşvikler vererek çalışma koşullarının iyileştirilmesi; köylülerin ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ancak bu şehirlere “özel bütçe” ayrılması ile mümkün olabilir.
DİSK olarak aylardır dile getirdiğimiz, eksik alınan veya hiç alınmayan, ancak acilen alınması gereken önlemlerden bir kısmını buradan sizlerle bir kez daha paylaşmak istiyorum. Konuya dair kapsamlı bir raporu arkadaşlarımız sizlere iletti.
Özet olarak önerilerimiz;
- Önkoşullara bağlanan, kısmen ödenen kısmen ödenmeyen, tek seferlik 10 bin TL gelir desteği değil, tüm depremzedelerin gelir kayıpları ve yoksullaşmalarına karşı sistemli bir gelir desteği sunulmalıdır.
- 3 ay süreyle ertelenip Haziran 2023 itibarıyla depremzedelerden talep edilen elektrik ve doğalgaz faturaları başta olmak üzere, o dönemin tüm faturaları silinmelidir; ödenenler iade edilmelidir.
- Depremzedelerin ertelenen vergi borçları ile kredi kartı ve ihtiyaç, konut ile taşıt kredi borçları silinmelidir şeklindeki talebimiz kısmi vergi ertelemeleri şeklinde oldukça eksik uygulandı.
- “Depremden zarar görmüş işçilerin korunması için derhal işten çıkarma (fesih) yasağı getirilmelidir” şeklindeki önerimiz oldukça eksik biçimde uygulanmaktadır. Fesih yasağına getirilen istisnalar nedeniyle, deprem nedeniyle işe gidememek dahi fesih yasağı kapsamı dışında bırakıldı. Üstelik fesih yasağına aykırılık halinde işverenlere öngörülen asgari ücret tutarındaki idari para cezası caydırıcılıktan oldukça uzak kaldı.
- “Önkoşulsuz kısa çalışma ödeneği” talebimiz de oldukça eksik ve sorunlu bir biçimde uygulandı. 120 gün sigortalı olma ve son üç yılda en az 600 gün prim ödemiş olma koşulu nedeniyle birçok işçi Nakdi Ücret Desteğiyle, yani Kısa Çalışma Ödeneğinin yaklaşık yarısı kadar gelirle yetinmek zorunda kaldı. Öte yandan her iki destek de asgari ücretin çok altında kaldı.
- 3000 ile 5000 TL arasındaki 12 aylık barınma destekleri, yüksek enflasyon koşullarında değil kira ödemek, faturalar için bile yetersiz hale geldi.
- DİSK’in acil sosyal politika önlemleri arasında yer alan barınmaya ilişkin bir diğer talep kalıcı deprem konutlarının DASK ve Hazine tarafından finanse edilmesiydi. Siyasi iktidar ise, gelirleri oldukça azalan depremzedeleri borçlandırmayı tercih etti.
Bunların yanı sıra DİSK’in sosyal politika önerileri içerisinde yer alan ancak siyasi iktidarın gündeme almadığı, özellikle çalışma yaşamıyla ilgili başlıkları da sizlerle paylaşmak istiyorum:
- Çalışma gücündeki kayıp oranı yüzde 40-59 olan depremzedelere yaş şartı aranmaksızın emeklilik hakkı tanınmalıdır.
- Sakatlanan depremzedelere sürekli iş göremezlik ödeneği bağlanmalıdır.
- Asgari ücretten düşük olan tüm emekli aylıkları asgari ücret düzeyine çekilerek depremin emekliler üzerindeki ekonomik etkisi hafifletilmelidir.
- Çeşitli nedenlerle işten ayrılmak isteyen depremzedelerin kıdem tazminatı ödenmelidir.
- Afetle mücadele kapsamında yeni istihdam yaratılmalı ve işverenlere afetzede çalıştırma yükümlülüğü
- İŞKUR deprem sebebiyle meydana gelen işgücü hareketliliğini izlemeli, uygun programlar oluşturmalıdır.
Maalesef bu önlemlerin hiç biri hayata geçirilmedi. Bunun bir bahanesi olamaz.
Evet büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Bu ülke, bu coğrafya, bu topraklar çok acılar yaşadı, nice savaşlar, yıkımlar, felaketler gördü. Ama bir şekilde bu toprakların insanı ayağa kalkmayı bildi. Sadece bu topraklarda değil, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın öldüğü büyük savaşlar, atom bombaları, doğal afetler yaşandı. Ama unutmayalım ki insan; aklıyla, örgütlenme, beraber hareket edebilme yeteneğiyle güçlü bir varlık. Bu toprakların acıya ve yıkıma tecrübeli insanları olarak defalarca yıkıldık, defalarca ayağa kalktık.
Evet, yine birbirimize yaslanacak, birbirimize omuz verecek, yeniden ayağa kalkacağız. Ama bu kez bir daha yıkılmamak üzere ayağa kalkmalıyız.
Yaşadığımız büyük felaketin asıl sebebi bilimin esas alınmaması, kamuculuğun, planlamanın ve sosyal devletin terk edilmesidir. Bu büyük felaketin enkazının üzerinde yeni bir hayat, yeni bir Hatay kurmanın yolu da daha fazla kamuculuk, daha dazla planlama, daha fazla sosyal devlet ve daha fazla dayanışmadır. Eskisi gibi yaparak bu felaketi aşamayız.
Bizler bugün burada, depremin yedinci ayında ülkeyi yönetenleri bir kez daha uyarırken, DİSK olarak Hatay halkı ile ilk günden kurduğumuz dayanışma çabamızı somut bir adımla büyüterek devam ettirmek istiyoruz.
Uluslararası sendikaların da desteği ile DİSK, Hatay’daki bütün depremzedelere hizmet vermek üzere “Psiko-Sosyal Destek Merkezi”ni DEFNE ilçesinde kuruyor!
Hatay’ın sadece maddi değil psikolojik desteğe de ihtiyacı var. Sadece yakınlarını ve mülkünü kaybetmekle kalmayıp geçmişini de kaybetmiş yüzbinlerce insanın aynı zamanda geleceğe dair umudunu yitirmesi de anlaşılabilir. Önünü göremeyen yarına dair büyük kaygı taşıyan insanların basitçe “TOKİ evleri” ile yeniden hayata tutunabilmeleri mümkün değil.
Bu nedenle, depremden etkilenen, evini, yakınını kaybeden herkesin ücretsiz psiko-sosyal destek alması sağlanmalıdır. Okullar açılırken çocuklarımızın daha fazla desteğe ihtiyacı var. Daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Bizler de bu dayanışmaya mütevazi bir katkıda daha bulunmak istiyoruz.
Türkiye Psikiyatri Derneğinin de destek verdiği; çocuklar, kadınlar, gençler başta olmak üzere, enkaza dönen bir şehirde yeni bir hayat kurmaya çalışan herkesin yararlanacağı bir “Psiko-Sosyal Destek Merkezi”ni Hatay Defne’de faaliyete sokmak için son adımları atıyoruz. Yaklaşık 2000 metrekarelik boş bir alanda TMMOB Mimarlar Odasından uzman bir ekibin çizdiği proje ile birkaç ayda tamamlanıp hizmet vermesini planladığımız “Psiko-Sosyal Destek Merkezi” önünde kalacak olan parkı da yenileyerek ve güzelleştirerek hizmete girecek. DİSK tarafından inşa edilecek ve uygulayıcıları Türkiye Psikiyatri Derneği ile birlikte uzman psikologlar başta olmak üzere gönüllülerin olacağı bu merkez daha sonra Defne Belediyesine hibe edilecek.
Bu vesileyle başta Defne Belediye Başkanı, yönetimi ve çalışanları olmak üzere emeği geçen, katkı sunan herkese çok teşekkür ediyor, depremde hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınlarına tüm Hatay halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Değerli basın emekçileri,
DİSK Başkanlar Kurulu, depremin yarattığı yıkımın unutulmaması ve yaşanan sürece dair DİSK’in görüş ve önerilerinin paylaşılması, deprem bölgesinde yapılacak çalışmaların değerlendirilmesi için depremin 7. Ayında bugün Hatay’da toplanıyor. Yine az önce belirttiğim gibi Başkanlar Kurumuzun önemli bir gündemi de önümüzdeki dönemin mücadele programı.
Sendikalı sendikasız tüm işçilerle, işsizlerle, emeklilerle, gençlerle, kadınlarla tüm sınıf kardeşlerimizle kol kola, omuz omuza bu adaletsiz düzeni değiştirmek için yeni bir mücadele sürecini başlatıyoruz.
Hepimize kolay gelsin, yolumuz açık olsun….