Enkaz altındaki çığlıklarına çaresizlik içinde bişey yapamayarak sevdiklerini kaybetmenin şokunu büyük bir travmayla yaşayan hemşehrilerimiz için vijdanımız sızlıyor, üzülüyor, kahroluyoruz.
Sağ kurtulanlar ise yaşadıkları şok ve acılarının kahroluşu içinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Çünkü hayat devam ediyor.
Yaşamını sürdürebilmek için, soğuk, açlık ve susuzlukla mücadele etmek zorunda kalıyor.
Soğuktan korunmak için çadır ve battaniye, karnını doyurmak için aş, temiz kalabilmek ve içebilmek için su gerekiyor. Çünkü bunlar olmadan da yaşamın olamayacağını bilemeyenimiz yoktur.
Türkiyenin dörtbir yanındaki hayırseverimizle ilgili kurumlarımızın bölgeye olağanüstü yardım çabasını da biliyoruz. Hepsinden Allah razı olsun.
Tamam yardımlar geliyor ve dağıtılıyor ama herşeyin mükemmelliğinden de bahsedemeyiz heralde.
Dağıtım esnasında elde olmayan çeşitli nedenlerden dolayı bazı ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamamış olması kadar yardım alamayanların da seslerini duyurabilme çabası da oldukça doğal olsa gerek.
Ama bu temel ihtiyaçlarının karşılanması için sosyal medya ve ulaşabildikleri basın yayın kuruluşlarına kadar başvuruda bulunup sesini duyurmak zorunda kalması nasıl da kara propaganda kategorisinde değerlendirilir ki?
Suyu, çadırı ya da herhangi bir ihtiyaç maddesinin olmadığını sosyal medya üzerinden yada başka bir duyurma yöntemine başvuruda bulunuyorsa neden bu kişilerin sorunlarının çözümüne yönelik girişimler yerine cedalandırılması tercih ediliyor ki?
Depremin vurduğu bu kişilere bir de cezalarla biz mi vuracağız?
Devlet şekvat elini uzatıp kucaklayacağına, yokluğundan yakındığı ihtiyaçlarını karşılamak yerine, “Sosyal medyada kara propaganda yapıyorlar” gerekçesiyle cezalandırılmak istenmesi ne kadar doğru ve adaletlidir takdirlerinize bırakıyoruz!..
Hatay Valilimizin ve devlet büyüklerimizin, herşeyini kaybetmiş yaşam mücadelesi veren bu hemşehrilerimize daha anlayışlı olmasını ve devletimizin gücünü, cezalandırırken değil şevkatli kucaklayışıyla görmek istiyoruz.
Büyük bir felaketin getirdiği böylesine acılı gününde su, ekmek, başını sokacak çadır kadar şevkate de muhtaş bu hemşehrilerimize ceza yerine yetkililerimizden yardım ve ilgi bekliyoruz.
Vatandaş mağdur,
Vatandaş dertli,
Vatandaş öfkeli !
Vatandaş kaygılı,
Deprem psikolojisinin yarattığı şok ve travma sonrası normal tepkiler olarak algılanmalı, anlayışla karşılanmalı…
Depremle psikolojisisi alabora olmuş, kayıplarıyla kahrolmuş, çaresizlikle öfkelenmiş, kaygıyla kendini kaybetmiş, mağduriyetleriyle dünyası yıkılmış bu insanlarımızın tepkilerini de normal karşılayıp anlayış göstererek enerjimizi yaralarını sarmak için harcamalıyız diyorum.