SEMPOZYUM, SONUÇ OLARAK ARAP ALEVİLERİNİ HER YÖNÜYLE ANLATAN TANITAN MÜTHİŞ BİR TESBİT VE BİLGİLENDİRMEDE BULUNUYOR
“ Antakya bir başkent. Doğunun kraliçesi. Dünya Barış Kültürünün geliştirilmesi için önemli bir model. “ Barışın Dili”. Tarih üreten bir kent. Uygarlık merkezi. Ve Arap Alevileri Hay’dan gelip Hu’ya giden ve Muhammedi kubbede Alevi ismini alan bir “akide’ye” sahip inanç sistemi…
Hatay’ın ve Arap Alevilerin Kültür ve Tarihi adlı sempozyumda Hatay tarihi ve kültürel dokusu konusunda Araştırmacı Yazar Müslüm Kabadayı hocanın kapsamlı sunumundan sonra söz alan Araştırmacı yazar Dr. Tevfik Usluoğlu: Hatay ve özelikle Antakya üzerine Müslüm Hocanın sunumuna eklemeler yaptı:
“ Antakya bir başkent. Doğunun kraliçesi. Dünya Barış Kültürünün geliştirilmesi için önemli bir model. “ Barışın Dili”. Tarih üreten bir kent. Uygarlık merkezi.
Antakya: Yunanlı Stroban’a göre, Tetrapolis ( dört şehir).
Zeus’un, Afrodit’in, Artemis’in, Hakete’nin, Apollo’nun ayak izleri dar sokaklarında Antakya’nın. El Maklub- Asi- Orontes’in suyunu içmiş bu kent. Ondandır Asi ve aksi oluşumuz. Bundandır haksızlığa karşı işaret parmağımızı havaya kaldırıp itirazlarımızı sıralamamız…!
Söze başlarken, hep bir var mış, bir yokmuş derler ya.. Masallara başlarken..! Hep bir varmış demek için ilk cümlenin ilk sözünü söyledik ve Antakya için tarihi bir kent sadece değil, tarih yapan bir kent dedik ve Antakya ile itirazlarımızı sunduk. yüreği soldan atanlar olarak ta sol işaret parmağımı havaya kaldırıp Asi duruşumu ortaya koyduk.
Kentin tarihi, süreklilik ve durağanlık arasındadır. kent romalılardan bu yana ayrıcalıklı yanını sürdürür. Kent büyük kültür merkezi olma özelliğini sürdürürken, ünlü Roma hatibi, Çiçerondan, İskender’e, Kral Selevkos’a, Libanus’tan, sabrın ve inzivanın sahibi Simondan, Davut El Antaki, Yusuf El Hakim, Arapların en büyük şairi Ebul Ala El Maari’ye ( Dantenin çalıp – üzerinde bir kaç değişiklik yaparak yayınladığı “ İlahi Komedya’nın” yazarıdır.) Zeki El Arsuzi, Muhammed Ali El Zerka, İbrahim Zeyfa, Vahip El Ğanim, Suphi Zahhur, George Cabbur, Hasan Zarka, Faiz İsmail, Ethem İsmail, Fevzi Bayaslı, Hanna Meyna, Suphi Verd, Nahli Verd, İskender Luka, Sıtkı İsmail, Zeki Kasım, Süleyman El İsa, Edip Edip, Kigard Matustan, Cemil Meriç, Süleyman Okay, Ali Yüce, Yahya Kanbolat, Gasip İnal, Sabahattin Yalkın, Burhan Günel, Ayla Kutlu ve nicelerin memleketi..!
Peygamber Muhammed’in insanlığa getirdiği mesaj ile Aristoteles’in, Sokrates’in, Platon’un, Peygamber Musa ve Peygamber İsa’nın mesajlarının tarihsel dönem içinde eşitçe kavrayarak insan birikimini, aklı sürekliliğe ve bütünselliğe bağlı ele alarak, aklın gerçeğe götüren tek yol ve süzgeç olduğu belirlemesiyle yoğrulmuş bu kent.
Bu birikimin içinde yoğrulmuş olan ve asıl üzerinde duracağım Arap Alevilere gelince:
1) Alevilik, 7 kubbe anlayışı ile tüm peygamberlerin mirasını taşıyan, İlahi olarak Tevhid anlayışına dayalı bir din ve toplumsal sisteme dayanan, Hay’dan gelip Hu’ya giden ve Muhammedi kubbede Alevi ismini alan bir “akide’ye” sahip inanç sistemidir. İnsani anlamda ise “ toplumsal evrim ve sembolik etkileşim” teorileri ile açıklanabikecek bir sisteme sahiptir. 7 kubbe anlayışı ile insanın var oluşundan bugüne insanlığın temel uygarlıklarını ve temel inanç algısını merkezine alarak: Hz. Habil’in rahmetini, Hz. Şis’in ilim gücünü, Hz. Yusuf’un cemalini ve celalini, Hz. Yuşa’nın kudretini, Hz. Asaf’ın mucizelerini, Hz. Şamun’un hayat esasını ve tüm bu vasıfları taşıyan Hz. Ali’nin veli, vasi, mevla, hakiki önder, halife, Haydar el Kerrar ve Emir el Mü’mininnesası üzerinden şekillenir. Bu esas, Ğadir Hum ve Veda Hutbesinin yani Muhammedi İslamın esasıdır. Dolayıdıyla, Hz. Muhammed’in: “ Ben kimin mevlası isem Ali’de onun mevlasıdır. Ali’ye kim düşmanlık ederse düşmanım, kim ona dostluk ederse dostum, kim onu inkar ederse beni de inkar etmiştir.”
2) Din insan için nüzul olmuştur, insan din için yaratılmamıştır..!
3)İslamın temel ilkesi ” İkra/ İkrar et- oku”, eğitim, bilim ve aklı işaret eder ( nefis teskiyesi).
4) Kad efle7e men zekkehe ve Kad 5ada men desseha ( şems suresi 9. Ve 10. ayetler/
قد افلح من زَكَّاهَا – وقد خَاب من دساها
Kur’anın 114 suresinin özetidir…!( Öz eleştiri yapıp nefsini kötülüklerden koru/ bunu yaparsan hidayete erersin.)Öz eleştiri yapmayan kaybeder..!
5) Din ahlaktır( eline, beline, diline hakim ol).
6) İman, dinin ritüellerinden daha üstündür.Alevilik, 7 dorukta anlam bulan uygarlık sürecini, aklın gelişiminin tecellisi olarak ele alır. Buda toplumsal evrime ve gelişime endekslidir. Bundan dolayı farklı zaman ve mekanda gelen tüm dinleri ve peygamberleri kendi inanç tarihleri temelinde kabul eder.
7) Evrensel var oluşun öz ve biçim algısı kapsamında “ed- din fere7”. (Ben sizi yaşam için yarattım, ancak sizler şehvetinizle ölümü seçiyorsunuz: söylemi ile insan merkezli esası kabul eder- Enfal:24- Nisa:27- Meryem: 59, bu söyleme delil olarak gösterilebilir.)
8) Destur anlayışı ile, aklın kabul etmediği, Akıl süzgecinden geçmeyen hiç bir şeyi kabul etmez ( Bunun için “Akıl ve Mağrife’yi- bilgi/ bilgelik, mizan olarak ortaya koyar).
9) “İslamda öldürmek, enbüyük günahtır” ilkesini temel alır ( Muhammed Süresi 4. Ayet)
10) İslamda Cihad: a) Nefisle Cihad b) İlimle/ imanla Cihad c) Malla ( zekat- sadaka- fitre- hayır işleri) ile Cihad esasını temel alır( Kur’an da savunma savaşı vardır, işgal yoktur. Hz. Muhammed’in katıldığı hiç bir savaş, saldırı savaşı değildir).
11) İmamiyye : size iki emanet bırakıyorum. Allah’ın kitabı ve Ehl-i Beytim. Onlara tutunduğunuzda ben den sonra asla yoldan çıkmazsınız ( Hz. Muhammed).
Kuşkusuz Allah yalnızca siz Ehl-i Beyt’ten her türlü kiri ( kötü fiili) gidermeyi ve sizi tahir kılmayı irade ediyor( Ahzab Süresi: 33 ayet)
Hidayet yolunun vaizleri, günahtan, hatadan uzaktırlar, münezzeh arıdırlar.
Kitap Allahtan gönderildi. Hidayet yolunun uyarıcıları’da Allah tarafından belirlenmiştir. İlahi ilme sahiptirler ( Bakara:38. Ayet)
12) Teberra: Hak ehline- Ehl-i Beyt’e küfredenler, düşmanlık edenler, Allah’ın ve Peygamberin sözlerini tahrif edenler ve kendi çıkarları için değiştirenlerden beri olmak…! ” sözlerin yerini değiştirip tahrif edenler, onları lanetledik ( Maide: 13. Ayet). Nefsi arzularıyla hareket edenler sapkındır ( Kasas Süresi: 50. Ayet)
13) Zahir- Batın meselesi: Kuşkusuz bu, Kerim olan Kur’an dır. Bir Kitapta saklıdır (Saklı – gizli- bir kitaptır). Ona ancak pak olanlar ( tahir olanlar- iştihad edebilir) dokuna bilir.(El Vakia: 77-78-79)
14) Ben ne cehennem korkusundan nede cennet arzusundan sana ibadet etmiyorum. Yalnızca , ibadete layık olduğundan , Hub ( sevgi) den dolayı ibadet ediyorum ( Nech-ul Belağa)
15) Kur’anda Cennet ayetleri, eşitlikçi, adil, sınıfsız, sönürüsüz bir dünyayı anlatır..!
16) Alevi ismi tıpkı, Musa/ Musevi/ Musaya bağlı olan. İsa/ İsevi/ İsaya bağlı olan. Ali/ Alevi / Aliye bağlı olan/ Şiat’ü Ali / Ali taraftarı- yandaşı. El- Aleviyye/ Ali taraftarı demektir.
17) Türk Tarih Kurumunun 1930 larda ortaya attığı ve Alevileri Şaman ve Horosan kökenli gösterme iddiası ile Türkleştirme çabası tarihsel ve kimliksel boyutu ile hiç bir geçerliliği yoktur. “Hor” Güneş- “asan” Güneşin doğuş yönünü ifade eder ve kelime farsçadır. Bu mesele Erzurum’un çakma Horosan’ı, Türkmenistan ve Ahmet Yesevi ile ifade edilen Horasan ile de bir ilişkisi yoktur. Bağdat civarındaki Irak Horosan’ı ve İran Horosan’ı ile Meşhed ile ilişkilenendirilebilir ancak işin özünde Alevi öğretinin meşrebi ve mektebi “ ıraki” dir.
Aleviler, Medine merkezli risalenin yanısıra iki merkezden yayılmıştır. a) Bağdat hattı b) Halep hattı
18) Aleviler her ne kadar kimi kaynaklarda farklı isimlerle tanımlansalarda Divanda Alevi önderlerini yad etmek saygı göstermek adına Nusayriyem, Şuaybiyyem, Numeyriyyem, Cunbulaniyem, Hasibiyyem, Cilliyem, Cisriyyem deselerde, akidevi olarak isimleri Alevidir ve başka ismi kabul etmezler. Bunun özetide Alevi membaası/ kaynağı yani ismi ile bu toplum kendini adlandırır.
19) Güney sahillerinde yaşan Aleviler, kimliksel, dilsel ve kültürel olarak Araptırlar. Irk tanımlaması ise bilimsel değildir.
20) Arap Aleviler, Gassani, Tenuhi, Hazreci, Kindi, Tai, Tağlebi gibi kabilelere dayanırlar. Bu konuda George Zidan. Muhemned Galip Et Tavil, Mahmud es Salih, El Yakubi gibi tarihçi ve yazarların çalışmalarında bu bilgiler geçmektedir.
21) Alevilerin yaşadığı göçler
a) Hz. İsa ve Hz. Muhammed arası dönem b) Hz. Muhammed sonrası 636 yılında
c ) İslam Fetihleri döneminde d) 5/11. yy Arap olmayan Müslümanların zülümlerinden dolayı e) 13.yy başlarında Emir Hasan b. Mekzun es Sincari dönemi f) 1305 Kisravan dağlarındaki Şiileri yok etmek için Memlüklerin saldırıları sırasında, g) Osmanlı Padişahı Yuvaz Selim 1516/1517 dönemi h) 1860 sonrası Osmanlı zulmü ve yolsulluk nedemiyle ı) 1980 sonrası işçi göçü nedeniyle
22) Alevi Dini önderler:
a) Hz. Muhammed, Hz. Ali- Ehl-Beyt- Salman Farisi, 12 İmam
b) Ebuzer Gaffari , Mikdad Bin Esved, Abdullah Ensari, Osman Bin Mazun, Kamber bin Keden
Muhammed bin Nusayr bin Numeyr( 11. ve 12. İmamın Babı- El Nusayra köyü- Irak)
Muhammed ibn Cundeb Seyid Ebu Şuayb, Ebu Muhammed Abdullah Cunbulani ( Kufe ile Vasıt arasındaki Cunbula kasabası) Hüseyin Bin Hamdan El Hasibi ( Kufe ve Halep) Şeyh Muhammed El Cisri ( Bağdat- Palmira/ Hums) Şeyh Muhammed Ali El Cilli ( Halep ve Sahil) El Mekzun Sincari ( Sincar ve Şam) Ebu Said el Meymun bin Kasım Et Tebarani ( Lazkiye- Bisnada) Seyfüdevle ( Diyarbakır- Silvan- Sultan Mezarlığında )
b) Kimi önemli Şeyhler: Şeyh Ahmed Kırfas ( Banyas- Kırfas) , Şeyh Hatim Tubani ( Lazkiye), Şeyh Muhammed El Baydar ( Tarsus), Şeyh Muhammed Cebli ( Kuzey Adana), Şeyh Hasan Davud ( Antakya- Defne- Harbiye), Şeyh Mahmud Reyhani ( İskenderun) Şeyh Salih El Ali ( Tartuz) , Şeyh Süleyman El Ahmed ( Lazkiye) , Şeyh Ali Dersuni ( Antakya- Dursunlu), Şeyh Muhammed el Arabi ( Defne- Aknehir) , Şehy Hasan Et Telli ( Defne- Yeniçağ), Şeyh Yusif Ebu Turhan ( Antakya- Ekinci), Şeyh Hasan Ecrud ( Defne- Harbiye), Şeyh Yusuf El Hakim ( Defne- Harbiye), Şeyh İbrahim Esir ( Mersin Kazanlı), Mikdad El Yemin / Mikdad ( Mersin), Şeyh Hasan Bağdadi ( Kozan), Melik Cafer Tayyar ( Adana- Seyhan), Dur Hasan Dede ( Adana- Ceyhan), Çoban Dede ( Kuzey Adana) ve bir çok isimden daha sözedilebilir.
23) Alevi bilim insanları ve Edebiyatçılar:
Caber İbn-i Hayyam El Kufi ( Modern Kimyanın Mimarı) , Ebu Esved Ed Duveli ( Arapçayı ilk harflendiren), İbn-i Nazzam ( Toplumsal evrim, Psikoloji, Sosyolojinin alt yapısını oluşturan), İsmail el Himyari ( Sürü Psikolojisi), Ebu Bakır el Razi ( Ninova Tabletleri- Eczacılık), İbn-i Nefis ( Küçük- Büyük Kan Dolaşımı), Meryem el İcli ( Usturlab- Teleskopun atası), Yusuf el Hakim ( tabip), Farabi ( filozof), Ebul Firas el Hamadani ( şair), Bedevi Cebel ( Şair), Jumana Ahmed ( Tabip), Makbule Dıblan ( tabip), vs..!
24) Alevilerin öldürülmeleri helaldir diyen fetvacılardan bazıları: İbn-i Teymiye, İdrisi Bitlis, İbn-i Kemal, Adnan Arur, Yusuf el Karadavi, El Uceylani, Ebul Hasan el Eşari, Şehristani, Ebu Suud
25)Arap Alevilerin yaşadığı yerler:
Hatay( Antakya- Samandağ, İskenderun, Arsuz, Altınözü , Yayladağı- Turfanda- , Reyhanlı- Cumhuriyet-, Kırıkhan- iki mahalle-, ) Adana, Karataş. Seyhan, Yüreğir, Yumurtalık, Alihocalı, Dörtağaç, Hadarlı, Havuzlu, Karayısuflu, Kayışlı, İsmailiye, Mürseloğlu,Salmanbeyli, Yalmanlı, Dikköy, Bahçe, Yeşilköy, Kırmızıdam, Akkapı, Cemilik, Şeyh Ganim vs.
Tarsus, Deliminnet, Eshabı-ı Kehf, Mantaş, Araplar, Hasanağa, Aliefendi
Mersin, Limonlu, Cumhuriyet, Kazanlı, Yakaköy, Karacailyas, Karaduvar, Adanalıoğlu, vs.
Türkiyenin büyükşehirlerinin tamamında,
Suriye: Lazkiye, Tartus, Hama, Humus, Şam, Halep
Lübnan: Akkar, Trablus, Beyrut
Filistin: Nablus
Ürdün: Al- Karak bölgesi
Mısır: Port Said
Irak: Ana, Sincar, Bağdat
Avustralya: Sidney, Melborne
Venüzüella: Karakas, Margarita
Brezilya: Rio, Sao Paulo
Arjantin: Buenos Aires, Tekuman, Anhalita
Şili: Santiago
Peru, Kolombiya, Meksika, Kuba, Kanada, ABD (pansilvanya, Wasinton, Newyork)
Avrupa( Avusturya, Almanya, Fransa, Belçika, İspanya, Hollanda)
İngiltere
Romanya, Rusya
Hindistan ve Pakistanda oldukları iddia edilir.
İran, Suudi Arabistan, Moritanya, Tunus, Fas
24) Diaspora ile iletişim ve ortak tavır geliştirilmesi
25) Ğadir Hum, Nevruzi Bayramlar gibi bayramların sembolik olarak öne çıkarılması
26) Kimliğe saygı temelinde dostluk sempozyumları düzenlenmesi, böylece Alevilerin tümünü kapsayan hem demokratik örgütleri de harekete geçiren özgün kimlikler etrafındaki demokratik örgütlerin etkinliğinin öne çıkarılması ile, Türkiyenin siyasal dengelerindeki demokratik güç zaafının azaltılarak hem bu potansiyel içindeki demokratik tercihlerin daha bilinçli gelişiminin sağlanması
vs.
Sonuç: Yüreği soldan atan biri olarak, Küresel çapta, demokratik, özgür, eşit, adil, ekolojik bir uygarlığın heyulası ile sizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum..
Aleviler ne yapmalı, Aleviliği nasıl yapmalı?
1) Kimlik bilinci, Ahlaki duruş, Tarih bilinci
2) Yeni örgütlenme modeli
3) Dil politikası ve anadil meselesi
4) Aydın networku
5) Alevi Meclisi
6) Asimilasyona karşı kültürel ve sanatsal faaliyetler
7) Kimliğin mağduriyet üzerinden tarif edilmesinin terkedilmesi, özgüvenin artırılması
8) Diyalog
9) Her alanda yasal tanınma, Zihniyet dönüşümü, Siyasetin ve hukukun demokratikleştitilmesi
10) Kent yaşamına uygun modelin geliştirilmesi
11) Alevilerin kaanaat önderleriyle bütünleşmesi
12) Kadın örgütlenmesinin ve aydınlanmasının gerçekleştirilmesi
13) Hüseyni Ruh, Zeynep duruşu, Ebuzer Tavrı
14) Ğadir Hum’un onuru ve Kerbelanın ruhu
15) Demokratik özgürlükçü Alevilik ilkesi önde olmalı
16) Kimlik statüsü güvence altına alınmalı
17) Çok kültürlü ortak vatandaşlık statüsü geliştirilmeli
18) Yetkisiz kişi ve kurumların verdiği zararlar
19) Liderlik egosu, popülerlik peşinde koşanların ve siyaset adına devşirmeci zihniyetle hareket edenlerin etkisi
20) Alevilerin sorunlarının tespiti için komisyon oluşturulması
21) Ocak, Tekke, Vakıfların mallarının iadesi için çalışma yürütülmesi
22) Şeyhlik, Dedelik kurumunun korunması
23) insani kültürel kimliksel Aleviliğin öne çıkarılması
Hazırlayan;Tevfik Usluoğlu