Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Hatay’ın bekasıyla ilgili çok önemli ve ciddi bir konuya dikkat çekmek istiyor. Aslında Hatay’da yaşayan herkesin dikkatini çeken bir meseleye işaret ederek Hatay’da yeni doğan her 4 bebekten 3’ünün Suriyeli olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Savaş “Önlem alınmaması halinde 12 yıl sonra Hatay Suriyeli bir başkana teslim edilecek” diyor ve Hatay’ın demokgafik yapısının bozulabileceğine işaret etmesiyle kıyamet kopuyor.
İddianın doğruluk derecesinin araştırılması yerine, hakkında suç duyurusunda bulunuluyor.
Başkan Savaş’ın bu iddiasını doğrulayan bir belge var mı yokmu onu bilemiyoruz ama bildiğimiz bişey var; O da görünen köy kılavuz istemez misali, Suriyeli nüfusun her geçen gün arttığını Hataylı herkesin bilmesi.
Yetkililerin böyle bir iddialı tehlikenin ciddiyetini araştırması yerine; Hemen suç duyurusunda bulunmayı oldukça ilginç ve düşündürücü.
Önce iddianın araştırılması, varsa gerekli önlemlerin alınması, yoksa suç duyurusunda bulunulması daha doğru olmaz mıydı?
Ama araştırılmadan İçişleri Bakan yardımcısı tarafından ‘halkı kışkırtmak ve ırkçılık yapmakla’ suçlanarak, Valilik avukatıyla Başkan Savaş hakkında suç duyurusu yapılıyor.
Bu ülkede iktidar ve yandaşın dışındaki herkes topun ağzında. Söyledikleri ve yaptıkları herşey doğru olsa da kanunlara muhalefet olarak değerlendirilerek, suçlu yaratılmaya çalışırcasına yargıya taşınıyor.
Yani atalarımızın “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sözünü doğrularcasına.
Üstelik Hatay’ın Anavatana iltihakını bir türlü hazmedemeyen ve o gün bu gün Hatay topraklarında gözü olan ve hatta haritalarında bile milli sınırları içerisinde gösterme cüretinde bulunan bir Suriye gibi komşumuz olmasına rağmen.
Başkan Savaş, doğruyu söyleyip, söylemlerinde haklı olamaz mı?
Bence ciddiye alınması ve araştırılması gereken çok ciddi bir konu.
BAHRİ POLAT