HATAY İÇİN SİYASETİN SUSMASINI, UZMANLARLA BİLİMİN KONUŞMASI TAVSİYESİNDE BULUNAN ASİ-DER BAŞKANI DR. USLUOĞLU’NUN ANTAKYA VE HATAY’IN AYAĞA KALDIRILMASI VE İHYASI İÇİN HAZIRLADIĞI TESBİT VE ÖNERİLERDEN OLUŞAN RAPORUYLA ORTAYA ÇIKAN PROJE HÜKUMET YETKİLİLERİNCE MUTLAKA DEĞERLENDİRİLMELİ…
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük felaketin hemen ardından aynı gün Antakya’ya adeta yardım çıkartması yapma başarısını gösteren ve bu alanda kamuoyunun taktiririni ve sevgisini kazanırken basın yayın kuruluşlarının da dikkatini çekmeyi başaran Antakya Samandağ İskenderun İlçeleri Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği (ASİ-DER) yönetimi şimdi de Antakya ve tüm Hatay’ı ayağa kaldırmak ve ihya etmek için neler yapılması ve nasıl yapılması gerektiği konusunda çalışmalarla Hatay’ın geleceğinin belirlenmesinde önemli tesbitleriyle öneriler sunuyor.
ASİ-DER Yönetimiyle afetzedelere yardımla örnek teşkil edecek önemli başarılara imza attıkları gibi şimdi de Antakya ve tüm Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması ve ihyası konusundaki tesbitlerlerle önerileriler hazırlayarak yetkililerin dikkatine sunuluyor.
TARİH YAZAN ŞEHRİMİZ ANTAKYA’YI VE TÜM HATAYIMIZI AYAĞA KALDIRACAĞIZ VE ASİNİN ÇOCUKLARI OLARAK TÜM RENKLERİMİZLE YERYÜZÜ SOFRASINDA BAĞDAŞ KURUP TÜRKÜLER SÖYLEYECEĞİZ.
HÜKUMET VE YETKİLİLER MUTLAKA DEĞERLENDİRMELİ, SİYASET DEĞİL BİLİM KONUŞSUN
Hükumet yetkililerince mutlaka dikkate alınması ve değerlendirilmesi, Hatay’ı düşünen herkesle tüm silvil toplum kuruluşlarının sahip çıkması gerektiğine inandığımız çok ciddi çalışmaların ürünü olan tesbitler ve önerilerden oluşan rapor ASİ-DER Başkanı Dr. Tevfik Usluoğlu tarafından madde madde sıralanırken, Usluoğlu haklı bir seslenişte bulunarak “Siyasiler ve siyaset sussun… Uzmanlar ve bilim konuşsun.. ” dedi.
ASİ-DER Başkanı ve Hatay Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Tevfik Usluoğlu, Antakya ve Hatay’ın ayağa kaldırılması ve ihyası konusundaki tesbit, görüş ve önerilerden oluşan raporu şöyle:
ASİ’NİN ÇOCUKLARINA HAYAT VEREN ANTAKYA’YI MUTLAKA AYAĞA KALDIRMAK VE İHYA ETMEK GEREK
26 Aralık 2022 , 12- 17 Şubat ve 25-27-30 Mart 2023 te yaptığımız toplantılar ve değerlendirmeler kapsamında Antakya ve tüm Hatay için çeşitli görüşler öne sürmüştük.
Bu kapsamda gerek deprem öncesi gerek deprem sonrası gözlemlerim kapsamında, dünyada kurulan 6. kent olan tarih yapan Antakya için: Peyganber Muhammed’in İnssnlığa getirdiği mesaj ile Aristoteles’in Sokrates’in, Platon’un Peygamber Musa ve İsa Mesih’in mesajlarının tarih içinde eşitçe kavranarak, sağlam bir kültür ortaklığı ve kozmopolitikle temsil edildiği, büyük kültür merkezi Doğu’nun Kraliçesi Antakya’nın, insanlığın düşünsel tarihindeki hümanizmaya ve uygarlık birikimine dayanan kentimizin yenide küllerinden doğması için, öncelikle Komisyon/ komitenin kurulması konusunu dile getirmiştik. Bununla akil insanlar yöntemiyle projeler ile ilgili bakanlık ve kuruluşlara baskı gurubu oluşturarak hareket edilmesini ve aşağıda ifade soru ve çözüm önerilerini yönelmiştik. Ardından 6- 8 Nisan 2023 te Artı Tv ve BBN Türk TV’ de de ifade ettiklerimizi toparlayarak dile getirdik..!
11 ilde yaşanan deprem gerçeği üzerinden ilerleyen süreçte gördük ki doğal afet, felakete dönüşütü. Bu gerçek ile zihniyet dönüşümüne ülkemizde ivedilikle ihtiyaç duyulduğunu ifade edebiliriz..!
Bu gerçek üzerinden ilimizde yaşanan yıkımdan yola çıkarak, şansızlığın şansını yakalamak için Anka kuşu gibi, kentimizi yeniden küllerinden doğmasını sağlamamız gerekiyor…!
ASİ’NİN ÇOCUKLARINA HAYAT VEREN ANTAKYA’YI AYAĞA KALDIRMAK VE İHYA ETMEK İÇİN NE YAPILMALI, NASIL YAPILMALI
Bu projeler: 1) Şehir merkezinin yeniden ayağa kaldırılması, turizm planlaması için turizm kenti tanımlanması ve tanınması gerekir.
2) Turizm için kent belleğinin harekete geçirilmesi gerekiyor.
3)Önümüze- kent potansiyelini açığa çıkarmak için ne yapmalı/ nasıl yapmalı sorusunu koymamız gerekiyor..!
4) Kentin kültürel ve kimliksel değerlerini nasıl sürdürülebilir kıla biliriz? Kentin kültürel, arkeolojik, tarihsel, inançsal, gastronomik, doğal, jeo stratejik birikimini nasıl değerlendirebiliriz?
5) Kentin çıkış alanı, dünyaya açılma sahası deniz mi? Deniz ise bunu nasıl değerlendirmeli ve bu potansiyeli turizm ile kentin kalkınma ve gelişimi için en iyi şekilde nasıl değerlendirebiliriz?
6)Ülkemizde ki yatırım anlayışı yoğunluklu olarak kaynak ısrafına odaklı iken, kaynaklıarın verimli kullanımı ve sürdürülebilir kılma olasılığının imkanları neler ?
7)Sürdürülebilir yaşam için ekolojik turizm mümkün mü? mümkün ise nasıl bir strateji gerekir? Bu gereklilik kapsamında memleketimizin, iklimsel, tarihi, mimari, kültürel değerleri nasıl işlevsellendirilmeli?
8)Tarım alanlarının potansiyelini geliştirerek, turizm ile uyumlu bir kalkınma modeli ve çevre koruma anlayışı ile iktisadi kalkınma, planlama ve yönetmenin imkanları nedir?
9)Yereli- yöre halkını katarak turizmi düşünmenin imkanları var mı? var ise yöre halkını nasıl konumlandıra biliriz?
10)Turizmi kente yaymanın imkanları neler? Turizmi kente yaymanın riskleri ve kazanımları ne olabilir? Riskleri minimize ederek kazanımları artırmanın yöntemi nedir?
11)Turizmi düşünürken, hangi kurum- kuruluş ve kişileri katmalıyız?
12)Yerel halk ve STK lar nasıl muhatap alınmalı, birlikte ne yapılmalı? sürdürülebilir bir gelecek için neleri önümüze koymalıyız?
13)Uluslar arası kuruluş ve kişileri kalkınma ve denetim modelinde nasıl bir yer vermeliyiz?
14) Özel bir coğrafya da, afet gerçeğine uygun nasıl bir yapılaşma modeli gerekmektedir?
15) Hangi proje destinasyon ve teşviklerle doğru bir kalkınma ve yatırım modeli oluştura biliriz?
16)Kentin altında ki tarihi katmanlar ve depremle yüzleşme gerçeğine uygun müze kent tasarımı yapıla bilir mi?
17)Gölün kurutulması ile kentin altında ki toprağın sıvılaşması arasında bir ilişki var mı? Var ise, kalkınma ve imarda bu gerçeğe uygun nasıl bir yöntem izlenmeli?
18)Deprem gerçeğinden yola çıkarak, siyasilerin- bürokratların- mühendislerin, mühendislik fakültesi öğrencilerinin nasıl bir yol ve yöntemle yüzleşmesi sağlanmalı, geleceği kurmak adına ne tür yaptırım ve yöntemler geliştirilmeli?
19)Asi havzası korunarak – tarım alanları korunarak- yeşil enerji yöntemi ile – ve tarihi doku korunarak- deniz hattının da halka doğru bir şekilde açılmasının imkanları neler?
20) Şehrin yeniden ayağa kaldırılması için, öncelikle ülkemizde geçerli ve uluslararası bilimsel standartlara uygun olarak, yasa ve yönetmeliklere göre enkazların kaldırılması, ayrıştırmanın ve depolamanın alt yapısının hazırlanması; enkazlararın içinde asbest ve kimyasalların bulunma ihtimali dikkate alınarak, enkaz kaldırma faaliyetleri sırasında atık yönetimi, atıkların düzenli depolanması yada tehlikeli atıklardan arındırıldıktan sonra gelecekte ki projeler için değerlendirilmesi, hafriyat ve katı atıkların kontrolü ve asbest ile çalışma yöntemlerin uygulanarak hareket edilmesi..! Bu çalışmalar hem bugün hemde gelecekte risk oluşturmaması için strateji ve planlama yapılıyor mu?
21) Çevre Şehircilik Bakanlığı, Afad, İmar ve İskan Bakanlığı, Hatay Valiliği kanun çerçevesinde, enkaz kaldırma ve deprem gerçeğine uygun bir yapılaşma plan ve stratejisi içinde mi hareket ediyorlar? Bu kurumlar uzmanlarla eşgüdümlü olarak çalışıyorlar mı? Gelecek 300/500 yılı kentlerin yaşam alanlarının potansiyellerini açığa çıkararak ve bu potansiyeli daha iyi bir yaşam, kent kimliği ve dokusu korunarak, buna uygun ekonomik model, insan sağlığı ve ekolojik gerçeklere uygun bir gelecek tasarısının imkanları düşünülebilir mi?
Bunlar için:
SİYASET SUSMALI UZMANLARLA BİLİM KONUŞMALI
1) Ülkemizde zihniyet dönüşümüne ve bilime- uzmanların çalışmasına ön ayak olmaya, ahlaki dönüşüme ihtiyaç var.
2) ülkemizde ki yatırım anlayışı yoğunluklu olarak kaynak israfına odaklı iken, kaynakların kullanımı ve sürdürülebilirlilik kılınmanın olasılıklarının imkanı zorlanmalıdır..!
3) Türkiye’de ki en büyük problemlerden birinin vizyonsuzluk gerçeği dikkate alınarak, planlama ve proje çalışmaları için ülkenin yetkili kurumlarının ön açıcı olması gerekir..!
4) Deniz turizmi ile Çevlik- Arsuz hattında ekolojik turizm başlatılmalı ve Antakya kent merkezi ile bu proje ilişkilendirilerek- yerel halkı içine katarak bir kalkınma modeli geliştirilmelidir. Tıptı Çevlikte bulunan Selevkosların antik limanı gibi, bu alandan dünyaya açılınmalıdır..!
5) Acil eylem planı kapsamında- acil ihtiyaçlar ve olanaklar net bir şekilde şüpheye- soruya gerek kalmak sızın kent halkı, meslek odaları ve İlgili STK lar ve Belediyeler ile yapılıp kamuoyuna duyurulmalıdır..!
6) 6 Şubat Resmi olarak Depremde vefat edenlerin Anma günü kabul edilmelidir..!
7) Geleceğe ibret olası, kent planlama ve imarda ranta ve yanlışlara gidilmemesi için Deprem müzesi ve açık hava müze alanı seçilmelidir..!
8) Şansızlık yaşayan kentin yeniden ihyası için “ Şansızlığın Şansı oluşturulmalı, eski kentin bir bölümünün arkeolojik alanı ilan edilerek, hem arkeolojik değerler açığa çıkarılmalı hemde deprem öncesi kent imarı ve dokusu yeniden ayağa kaldırılarak Antakya müze kentte dönüştürülmelidir. Böylece yerinde kalkınma modeli ile gelecek için kent planlanmalıdır..!
9) Yerinde kalkınma, turizm ( kültür, tarih, gastronomi, inanç, tarih) tarım, hayvancılık, yerel el sanatları, Antakya’nın ihtiyaçlarına ve tarihine uygun olarak eğitim kurumları ve meslek okullarının yapılandırılması gerekmektedir..!
10) Yazarlar, aydınlar, ekonomistler ve uluslar arası kuruluşlar bölgeye davet edilerek sempozyumlar ile ortak akıl geliştirilmeli ve gelecek tasarlanmalıdır..!
11) Bu alanlarda koordinasyon merkezleri kurulmalı Sanat tarihçileri, mimarlar, sanatçılar, Hatay tarihi konusunda uzmanlar bir araya getirilmelidir..!
12) Sahilde villa ve fabrika mantığı aşılmalı, halka yönelik plajlar ve denizle buluşma alanları geliştirilmelidir.
13) Fabrikalar daha sağlam zeminlere çekilmeli, villalar yağma ve rant anlayışı ile imar edilmemelidir..!
14) Deprem Belgeseli hazırlanmalı, deprem fotoğraflanmalı ve deprem hafızası oluşturulmalıdır..!
15) Kent Belleği arşivlenmeli, gelecek için kent müzesi oluşturulmalı ve planlamalar kent belleğine uygun olarak yapılmalıdır..!
16) Yönetme- Planlama-İktisadi Kalkınma stratejisi uygulanmalıdır..!
17) Antakya kent kimliğine uygun, kültür sanat çalışmaları yapılmalı, deprem tramvasının açılması için psiko sosyal destek merkezleri kurulmalı, çocuklara, kadınlara ve tüm topluma dönük sosyalleşme alanları geliştirilmelir…! Özelikle çadır ve konteynır kent alanlarında bunlara dikkat edilerek çalışmalar yürütülmelidir..!
18)Siyasiler ve siyaset sussun… Uzmanlar ve bilim konuşsun..!
TARİHSEL KENTİMİZİ KİMLİĞİMİZE UYGUN OLARAK KENİDEN İHYA EDECEĞİZ
Antakya ve tüm Hatay’ın eski günlerine kavuşturularak kent kimliğine yeniden kavuşturulacağının mücadelesini hedeflerine ulaşıncaya kadar sürdüreceklerini kararlılıkla belirten ASİ-DER Başkanı ve Hatay Dernekler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Tevfik Usluoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
Antakya Doğunun Kraliçesi, Dünyada kurulan 6. kent, 7 defa yıkılan bizim 8. defa yeniden kuracağımız kent..! Antakya, kültürün, inancın, tarihin, arkeolojinin, gastronominin, ortak yaşam kültürünün başkenti..! Şansızlığın şansını yaratmak ve Anka Kuşu gibi kentimizi yeniden ayağa kaldırarak, Ramazan, Kurban, Ğadir Hum, Pesah, Paskalya, Meryem Ana Yortusu kutlamak ve yeryüzü sofrasında birlikte bağdaş kurmak için tarih yazan ve tarih yapan kentimizi, bugünlerde ki kırık kanadını iyleştirip tüm renklerimizle beraber ve tarihsel kent kimliğimize uygun olarak yeniden ihya edeceğiz..!
Saygılarımla..!