İstanbul’da hemşehrilerine birlik ve dayanışma ile Hatay kültürünü tanıtmada önemli hizmetler veren Antakya Kültürünü Tanıtma Yaşatma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Kara, bir mesaj yayınlayarak tüm hemşehrileriyle Akdeniz Alevi Camiası’nın mübarek Ğadir Hum Bayramını kutlayarak Ğadir Hum Bayramının barış ve huzur getirmesini diledi.
Bu yıl kutlama etkinliklerini danalar kesilerek, dev kazanlarda kaynatılan hiriseyle Hatay’da gerçekleştirdiklerini ifade eden Antakya Derneği Başkanı Ahmet Kara, hemşehrilerine şu mesajı verdi:
Ğadir Hum Bayramı, Hz.Muhammedin veda haccindan dönerken ,Mekke ve Medine arasındaki Ğadir Hum vadisinde “Ben kimin mevlasi isem Ali de onun mevlasidir”dediği;Hz.Ali yi vasi ve vekil tayin ettiği gündür.Bu kutlu günün tüm milletimize hayırlı olmasını temenni eder, Barış ve huzur dolu nice bayramlar diliyorum.
İmam-ı Ali efendimiz şöyle buyurdular:
“İslam dininin temeli yedi değere dayalıdır. Birincisi; akıldır ve onun üzerine de sabır inşa edilmiştir. İkincisi; nefsi haram olan şeylerden, özellikle zinadan korumak ve doğru sözlü olmaktır. Üçüncüsü; Kuran’ı vasiyet edildiği gibi Ehl-i Beytin on iki imamlarının bilgisine dayalı olarak okumaktır. Dördüncüsü; Allah için sevmek. Beşincisi; Ehl-i Beytin hakkını tanımak ve onların velayetini hakkıyla tanımaktır. Altıncısı; din kardeşlerin hakkını gözetmek ve onları korumak, savunmaktır. Yedincisi; insanlarla iyi bir şekilde geçinmek, yaşamaktır.”
Bu yüce sözlere eklenecek bir söz yoktur. Açıklamasını kısa bir şekilde yapmak istiyorum:
Aklını hakkıyla kullanan bir insan ancak sabırlı olabilir. Çünkü akıl, sabırlı olmanın sonuç itibarıyla ne getireceğini en iyi ölçebilen değerimizdir.
Allah’ın insanların iyiliği için öngördüğü değerlere uymak, yani haram ve helallerini uygulamak, akıllı insanlar için en olumlusu ve en verimlisidir. Nitekim insanı ve içinde yaşadığı yaşamın bütün değerlerini yaratan Allah’tır. Bu durumda yaratan, yarattığı için en iyisinin ne olduğunu kendisi en iyi bilendir. Zina, toplumu bozar. Yalan, toplumun ilerlemesini ve olumlu gelişmesini önler.
İnsanlar ancak Allah için sevebilse ve nefret edebilseydi, hiçbir olumsuzluk dünyada yaşanmazdı. Çünkü Allah’ın rızasını oluşturacak her iş, her değer yapıcıdır, barışçıldır, sevgi ve saygı doludur. Allah’ın rızası, kalıcı ve olumlu sonuçları doğurur. Nefsimize uyarak hareket ettiğimiz zaman ise, kısa vadeli bir kazancı elde etmekten öteye gidemeyiz.
Ehl-i Beytin hakkını bilmeden, onların velayetine hakkıyla bağlanmadan, İslam dininin değerlerini öğrenemeyiz. Yaratan Allah ve yaratılan insan arasındaki bağın ne olduğunu ve nasıl yaşanması gerektiğini anlamak isteyenler, Ehl-i Beytin on iki imamlarının öğretisine bağlı ve onun üzerinde bir yaşam sürdürmekle mükelleftir. Aksi takdirde, şimdi Müslümanlar arasında olduğu gibi birlik ve beraberlik yok olur ve yaşam kalitesi de aşağılara düşer.
Din kardeşliğin, soy kardeşliğin üzerinde kılınması, birliği, beraberliği ve bunlarla beraber gücü oluşturması için öngörülmüştür. Çünkü dinin özünde sevgi, saygı, iyilik, adalet ve barıştan başka hiçbir değer yoktur. Bu sebepten dolayı, güçlü, bir, tek Allah’a bağlı olmak, birlik, beraberlik ve güç oluşturmakla kanıtlanır. Bu yüce değerlere bağlı olanları korumak ve onları savunmak ta her inana insanın görevidir.
İnsanlar ile sevgi, saygı, iyilik ve barış içinde yaşamak, dünyanın huzurunu oluşturur. Dünyanın huzurlu bir durumu olursa hiçbir savaş, zulüm ve kötülük olmazdı. Her insan olumlu bir düşünce ile başka bir insana yaklaşırsa, ortamın gerginliği yok olur ve insanlar arasında barış, sevgi ve saygı egemen olur.
Sevgi ve saygılarımla.