İktidarda kalmak, belediyeleri itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlar.
Neredeyse bir yıldır elektirik, doğalgaz, akaryakıt ve temel gıda maddelerindeki durduralamayan aşırı zamlar dururken ucuz siyasetle muhalefet belediyelerinde suyu indirmeye çalışmala kimi kandırabilirsiniz ki?
Bir taraftan çıkartılan dezenformasyon yasasıyla basına ve sosyal medyaya getirilen sansürle, yayın organların haber vermesini engelleyerek vatandaşın haberalma özgürlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik yasalar çıkartılıyor.
Diğer taraftan da; iktidardan olmayan belediyelerdeki meclis çoğunluğu güçlerini kullanarak belediyeleri çalışamaz hale getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Gün itibariyle Ankara’da yıllık tüketilen 300 milyon metreküplük suyun temini için Ankara Belediyesi’nin harcadığı elektirik maliyetinin 2 milyar 500 milyon olmasına rağmen sudan gelirin 1 milyar 900 milyon lira olduğunu düşünüldüğünde kurumun ne kadar zarara uğratıldığı açıkça görülebiliyor.
Bu sadece elektirik maliyeti. Daha bunun doğalgaz, akaryakıt, personel gibi giderleri var. Bunlar da hesaba katıldığında suyun Ankara Belediyesine olan maliyetini siz düşünün. Belediyenin tüm gelirlerini su için harcaması gerektiği ve suyun dışındaki bir hizmeti yerine getirememesi demektir.
Bu da Ankaralı yurttaşların cebinden çıktığı gibi, hizmet alamaması ve cezalandırılması demektir.
Tamam Ak Partililer vatandaşı bu kadar düşünüyorlarsa madem suyun yüzde 50 ucuzlamasını sağlayabiliyorlar; O zaman elektirik, Türkiye’deki gıdadan barınmaya herşeyin fiyatını doğrudan etkileyebilen, elektirik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarında aynı sorumluluğu göstererek yüzde elli ucuzlatılması için çaba sarfetsinler de görelim.
Bunun için mecliste yeterinden fazla çoğunluğa sahipler. Yani yetkileri var.
O zaman vatandaşı düşündüklerini anlayalım ve diyelim ki; Helal olsun bu Ak Partili’lere, bakın vatandaşı nasıl da düşünüyor. Elektirik, doğalgaz ve akaryakıttaki aşırı zamlara karşı koyarak yüzde elli ucuzlattılar ve vatandaşı ne kadar da düşünüyorlar diyelim.
Yok yapmazlar, yapamazlar.
Çünkü bu indirimler gerçekten vatandaşın hayatını kolaylaştıracak, herşeye erişimini sağlayacak ve yaşam kalitesini artırarak en azından insan gibi yaşamasına katkısı olacak.
Ama adamların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek!..
Size muhalefet eden bir belediyeyi çalışamaz hale getirmek için suda yüzde 50 indirim yapılmasını sağlayarak vatandaşa hizmet ettiğini söyleyenler vatanda
Siz elektirik, doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarında da aynı sorumluluğu göstererek yüzde 50 ucuzlamasını sağlayın da görelim. Bunun için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeterli çoğunluğunuz var. İstediğiniz anda anında gerçekleştirebilirsiniz.
Hadi yapın bunu da vatandaşı ne kadar düşündüğünüzü ve ne kadar sevdiğinizi anlayayarak alkışlayalım sizi.
Ellerindeki tüm imkanları vatandışın mağduriyeti pahasına kendilerinden olmayanları, muhalefeti vatandaşın gözünde başarısız göstermek ve itibarsızlaştırmak için kullanıyorlar.
Yanlışı bile bile siyaset uğruna yapanların Allah korkusu da mı yok anlayamıyorum. Siyaset uğruna vatandaşı zora sokan kararların, ne siyasetle, ne vijdanla, ne merhametle, ne de hizmetle bir ilgisi var.
Allah sizi bildiği gibi yapsın.
Yazıklar olsun böyle siyasete.